Senin varlığın; Dilimde biriken kelimelerin sonsuzluğa uçup gitmesin diye kalbimde tutuklu kalmasıdır.
Senin varlığın; Üzerinde yürüdüğüm bir gökyüzü özgürlüğüdür.
Senin varlığın; Bana bir sabah işe giderken o sokak arasında önünden geçtiğim evin demir parmaklıklı penceresinden ayaklarını sarkıtıp oturmuş sevimli çocuğun, tüm neşesiyle ellerini çırparak gülümsemesi gibi beni mutlu edendir.
Senin varlığın; Hani O şarkıdaki ‘’Martılar ağlardı çöplüklerde/Biz seninle gülüşürdük/
Şehirlere bombalar yağardı her gece/Biz durmadan sevişirdik. ‘’ sözlerindeki umarsızlığımdır.
Senin varlığın; Hiç hesap kitap yapmadan, ne verebileceğini, neler alabileceğini, bir gün hiç olmamış gibi gidebileceğini bile düşünmeden yanında olmayı istemektir.
Senin varlığın; Yaşadığım onca seneyi sanki hiç yaşamamışım gibi, yanında bulunduğum an’ı; zamanı durdurmuş gibi yaşamaktır.
Senin varlığın; Bir rüyada da olsa kendi elinle yarattığın o mahşer yerinden seni bir anlığına da olsa kaçırıp, saçlarını okşadığımda en kendi halinle uyumanı seyretmenin bana verdiği huzurdur.
Senin varlığın; Onca incik boncuğun arasında duran silgisi ısırılmış kurşun kalemi görüp, şunlardan ne güzel takı olur beni şık gösterir diye düşünmek yerine, kendine ait bir dünya yaratabileceğine inanarak o kalemi tercih etmektir.
Senin varlığın..!!!
Ferah Atış