Merhabalar Efendim....!! Öğlen oldu farkındayız... Müsait değildim geç geldik ama sağlam geldik, hiç merak etmeyin....! Dopdolu içeriğimizle sizlerleyiz... {Ç News} Kahveler hazırsa, başlayalım...! Öğrenci kardeşlerimizin haklı isyanına denk geldik..! Sınav haftası olduğu için kitap okuyamıyorlar ve bu bizi üzdü..! Bunun hakkında bir şeyler
Mutsuz eşler ya da koca peşinde koşup yakışıksız hareketler yapan kadınlar olmaktansa, mutlu ve bekar hanımlar olmak yeğdir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“ O hem yârdı hem yardımcı... O hem sırdaştı, hem yoldaş... O hem bir anne kucağı gibi şefkatli hem bir dost gibi vefalı idi. O ilklerdendi; Efendimizin ilk göz ağrısı, yastığının ilk ortağı, ilk iman eden, ilk namaz kılan, ilk Efendimize çocuk doğurandı. Her şeyin en ilki o idi. Bunun için de hanımlar aleminin sultanı o idi... Ey anneler annesi! Efendimizi şefkatli kollarına aldığın gibi Muhammed'in ümmeti olduğunu iddia eden biz günahlarla kirlenmiş olanları da kolların altına almaz mısın? Eğer sen alırsan biliyoruz ki âlemlerin sultanı senin hatrına bizleri kabul edecektir...” Uzun bir süre Hz. Hatice'yi hangi kaynaktan/yazardan okusam diye bir araştırma yaptım. Roman gibi değil de daha bilgi ağırlıklı sohbet tadında bir kitap arıyordum. Karşıma Muhammed Emin Yıldırım'ın 'Sahabe iklimi' serisi çıktı.. Seri Muhammed Emin Yıldırım'ın sohbetlerinden derlenmiş. O sebeple dili ağır değil.. Zaten Muhammed Emin Yıldırım akıcı, sıkmadan konuşan bir hocadır. Kitabını dili bakımından çok beğendim. Hz. Hatice'nin hayatından hanımlar ve beyler olarak çok fazla dersler almalıyız. 'Öncelikle nasıl iyi bir eş olunur, sonrasında ise nasıl iyi bir anne olunur daha sonrasında da nasıl iyi bir müslüman ve dava arkadaşı olunur ' ve daha birçok konuda örnek insandır. Benim gibi bu tarz kitaplar arayanlar varsa daha fazla aramayın çünkü Muhammed Emin Yıldırım'ın sahabe iklimi serisi efsane..:) tavsiye edebilirim. Keyifle okuyun...:)
Hz. Hatice (Radiyallahu Anha)
Hz. Hatice (Radiyallahu Anha)Muhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20202,764 okunma
Kimse kimsenin mahremi değil burda, erkekler hanımlara karşı üslubunu, hanımlar da erkeklere karşı üslubunu bir gözden geçirsin lütfen!
AÇIK TEHTİD, HODRİ MEYDAN !!!
İYİ PAZARLAR 1K Bundan sonra; küfür eden, belden aşağı yazanlarını ifşa edeceğim. Ama kendim için değil. Bu sayfadaki genç kızlar, kendi yolunu bulamayan hanımlar, ve daha 15-16 yaşlarında çocuk sayılacak kızlarımız için. Ben edilen küfürleri hiç umursamıyorum , çünkü biliyorum söylecek sözcükleri olmayanların küfürle kendilerini ifade ettiklerini. İğrenç fantezilerinize gülüp geçiyorum, çünkü yetersizliğinizi kendinize bile itiraf edemeyip klavye delikanlılığına soyunduğunuzu görebiliyorum!! Ama ifşa vakti... Hayata yeni atılan kadınların güzel umutlarını sizin gibi şeref yoksunlarının sabote etmesine bir nebze olsun engel olmak niyetim. Ben korkmam, korkanlara tavsiyem; emin olun size bu ithamlarda bulunanlar da beyin namıma en ufak bir ibare yok. Üç cümleyle hepsi fil sürüsü gibi kaçacak delik arıyor. Yeterki kendinizi bilin ve cesur olun. Kimsenin tacizine boyun eğmek, yada korkup köşeye sığınmak zorunda değiliz. KADINLAR GÜÇLENDİKÇE, DÜNYA GÜZELLEŞECEK... SAYGILARIMLA
252 syf.
·
Puan vermedi
Milli Mücadele yıllarında halkın en alt tabakadan, üst tabakalara kadar her kesimini gözlüyoruz kitap boyunca. Başlarda hiçbir çıkar gözetmeksizin yurtları için çalışan bazı subayların ve politikacıların zaferden sonra "sermaye çevreleriyle ilişkileri" ya da "arsa spekülasyonu", "taahhüt işi" gibi girişimlerle zenginleşmeleri, "inkılap ve batılılaşmayı" yanlış anlayıp bireysel ve içtimai ahlakta yozlaşmaları , kahramanımız Selma'nın bakışıyla anlatılıyor. Milli Mücadele inancının ateşli dönemlerinde, bir tarafta at binme partisinde giyecek pantalonu olmadığı için üzgün! hanımlar diğer tarafta kağnısı ile cephane taşıyan hanımlar... Yazar bu iki dünyayı ve bu iki dünya arasında sıkışanları ustaca bir üslupla anlatmış.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,486 okunma
Reklam
792 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
51 günde okudu
Bana Atatürk sevgisini aşılayan bir anneye sahip olduğum için çok şanslıyım. Kitabı  annemin ısrarı üzerine  okuma kararı aldım. Yazarı hakkında hiçbir bilgim yoktu ve bu denli seveceğimi, ve bu denli bilgisiz olduğumu düşündüreceğini hiç tahmin etmemiştim. Kitabı kapağına göre yargılamamak lazım sözünü bir defa daha yaşadım.  1k üzerinden
Beni İki Kadın Çok Sevdi
Beni İki Kadın Çok SevdiOğuz Akay · Alfa Yayınları · 201012 okunma
1000 Kitap Izmir - 8. Buluşmasi :)
İzmir 1K'dan herkese selamlar :) Dün yine şahane bir buluşma ile bir araya geldik hanımlar beyler :) 8. İzmir 1000 Kitap buluşmamızı dün gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Artık giderek büyüyen bir aile gibiyiz. Katılım sağlayan, sağlamak isteyip sağlayamayan, gelicem deyip gelmeyen (isim vermek istemiyorum :} ) herkese çok teşekkür ediyoruz.
Şefkat kahramanları şefkatini yanlış kullanırsa...
°°°° “Evet, bir valide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakikî bir ihlâs ile vazife-i fıtriyesi itibarıyla kendini evlâdına kurban etmesi gösteriyor ki, hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlık var. Bu kahramanlığın inkişafı ile hem hayat-ı dünyeviyesini, hem hayat-ı ebediyesini onunla kurtarabilir. Fakat bazı fena cereyanlarla, o kuvvetli ve kıymettar seciye inkişaf etmez. Veyahut sû-i istimal edilir. Yüzer nümunelerinden bir küçük numunesi şudur: O şefkatli valide, çocuğunun hayat-ı dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakârlığı nazara alır, onu öyle terbiye eder. “Oğlum paşa olsun” diye bütün malını verir, hafız mektebinden alır, Avrupa’ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor. Ve dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor; Cehennem hapsine düşmemesini nazara almıyor. Fıtrî şefkatin tam zıddı olarak, o mâsum çocuğunu, âhirette şefaatçi olmak lâzım gelirken dâvâcı ediyor. O çocuk, “Niçin benim imanımı takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?” diye şekvâ edecek. Dünyada da, terbiye-i İslâmiyeyi tam almadığı için, validesinin harika şefkatinin hakkına karşı lâyıkıyla mukabele edemez, belki de çok kusur eder.” °°°° (Lemalar, 24. Lema, Hanımlar Rehberi).
Haneniz bir küçük medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki sünnet tam yerine gelsin. Sünnet-i seniyenin meyvesi olan çocuklar âhirette size şefaatçi olsunlar. Dünyada da iman dersini alıp size hakiki evlat olsunlar. Yoksa bu otuz senede kısmen olduğu gibi o çocuklara yalnız terbiye-i medeniye verilse bir cihette o çocuklar dünyada faydasız ve âhirette davacı olarak “Ne için imanımı kurtarmadınız?” diyeceklerinden peder ve validelerini mahzun etmek, sünnet-i seniyenin hikmetine karşıt olur.
Reklam
Bu fotoğrafın bende yarattığı etki üzerine.. İleride kurmayı düşündüğümüz yuvanın hayaline baktım bu fotoğrafa baktım bir de. Hayalimden utandım bir miktar. Rabbimin nimetleri çoktur elbette isteyebildiğimiz kadar isteyelim, ne kadarını verir bilemeyiz. Onu ancak O bilir. Fakat talip olduğumuz cennet aynı ya. Orada bi canım acıdı işte... Bekar
Açıkçası 1K'da Güzel Hanımlar:
"Bizi çağırırlarsa gitmeyiz demeyiz, ama çağırmayanlara da askıntı olmayız."
Hanımlar 1K'da
"Tek isteğim azgın yeni yetmelerin size saldırmaması."
Sayfa 35 - E YayınlarıKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.