Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Doğukan

“bir süre sonra, bir eli tutmakla, bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin.”
Reklam
İnsan, olmak istediğini olabildiği ve yap­mak istediğini yapabildiği oranda kendisini iyi hisseder.
"Bir insanın ne düşündüğü, anıları ve o andaki ruhsal durumu tarafından belirlenir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
raskolnikov, üzümlü kekim
Suçluluk duygularının çok yoğun olduğu durumlarda kişi, bu duyguların yarattığı anksiyeteden kurtulma yolunu cezalandırıl­mada arar.
"İnsanlar yaşam boyu karşılaştıkları düş kırıklıkları sonucu, beklentilerini belirli sınırlar içinde tutmayı öğrenirler; olmasını istedikleri olay çok yakınlaştığında bile umut duygularını frenler, zamansız bir kutlamaya girişmekten çekinirler."
Reklam
Çevresinde "iyi" insan izlenimi bırakmak için çaba gösterme, nevrotik insanın sevgi kazanma yollarından biridir. Sağlıklı ve "iyi" insan, diğer insanlara olduğu gibi kendisine karşı da iyi olan kişidir. Buna karşılık, nevrotik eğilimli insan sevgi açlığı so­nucu kendi kişiliğini ortadan siler, çevresine gerektiğinde "ha­yır!" demez ya da kendi isteklerini açıkça ortaya koymaz. Böyle biri sürekli olarak başkalarının görüşlerini paylaşır,-kendinden söz etmeksizin onları dinler, kendi çıkarlarına uygun düşmeyen durumlara bile karşı çıkmaz; kimseye yük olmamaya çalıştığı halde herkesin yardımına koşar. Çevresi ondan genellikle "iyi in­san" diye söz ederse de, bu özelliği dışındaki kişiliğini tanımlayabilmede güçlük çeker. Çoğunluğu geçmişin uslu çocukları olan bu insanlar çevrelerine sevgi karşılığı rüşvet dağıtırken, kendi ki­şiliklerinden vazgeçmiş olmanın yarattığı düşmanca eğilimleri sürekli baskı altına almak zorunda kalırlar.
Engellenmelerin yarattığı kızgınlık çevredeki kişilere yöneltilemediğinde üzüntü ve küskünlük duygularına dönüşür. Örneğin sevilen bir insanın ölümü karşısında duyulan yas, gerçekte, ölen kişiye duyulan kızgınlığın içe yöneltilmesidir. Ölen kişinin bizi terk etmiş ve sevgisinden yoksun bırakmış olmasına karşı duyu­lan kızgınlığın bilinçlenmesi ve dışa vurulması süperego tarafın­dan engellendiğinde, bu duyguyu kendi içimizde yaşarız. Bir ölünün arkasından söylenen, "Beni bırakıp nerelere gittin?" sözü böylesi bir isyanın anlatımıdır.
İnsan beyninin kapasitesi, bireysel yakın ilişki kurup “arkadaşım” diyebileceğiniz insan sayısını yüz elli civarında sınırlamıştır.
Birçok kararımız biz farkında olmadan bilinçaltında alınmış kararlardır.
Maalesef çoğu kişi, “Beni yok ettiler, ben de fırsatını bulunca onları yok edeceğim!” tavrı içindedir. Ne var ki böyle bir tutum içinde olan kişi en başta kendini yok ettiğinin farkında değildir.
Reklam
"Kimi ise değersizlik duygularını, diğer insan­lar tarafından küçümsenmekte olduğu inancına dönüştürür. Böy­le insanlar başkalarının kendilerine gösterdiği davranışlara karşı aşırı duyarlıdır ve reddedildiklerini ya da değersiz bulundukları­nı kanıtlayıcı ipuçları ararlar. İç güvensizliğin, dış dünyaya yansıtılması sonucu geliştirilen bu yalın tepkiye halk dilinde alıngan­lık denir. Sevgiye ve kabul edilmeye duyulan ihtiyaç arttıkça, red­dedilmeye duyarlık ve alınganlık tepkileri de o denli yoğun olur. Bazı insanlarda bu duygu öyle yoğundur ki, diğer insanlar tara­fından kendilerine verilen değeri ve gösterilen yakınlığı kabulle­nemez ya da psikoz sınırlarını zorlayan, mantık dışı bir duyarlık gösterirler. Bu tür tepkileri sürekli olarak gösteren kişilerde para­noid eğilimlerin varlığından söz edilir. Örneğin, yoğun eksiklik duyguları içinde yaşayan bir kişi, olumlu bir niteliğinden ötürü tekdir edildiğinde kendisiyle alay ediliyormuş duygusuna kapılır ve ezikliğinin yarattığı düşmanlık duygularını, çevreden kendisine yönelmiş gibi yaşar. Bu nedenle, paranoid kişi çevresindeki insanların davranışlarını ve sözlerini yanlış yorumlama eğiliminde­dir.
"Bazı insanlar, zorlanma sonucu içine düştükleri sıkıntılı du­rumlarda, her işleri yolunda gidiyormuşçasma davranma eğilimi göstererek, kendilerine ve çevrelerine karşı mutsuzluklarını ka­bul etmezler. Anksiyete ve çöküntü duygularını hafifletmek ama­cıyla birçok insanın zaman zaman kullandığı bu yadsıma yönte­mi, bazı kişilerde süreklilik kazanabilir. Böyle bir insan, çöküntü duygularının bilinç düzeyine çıkmasını engellemek için, kendisi­ne ve çevresindeki kişilere sürekli olarak mutluluğunu kanıtlama çabasındadır; ancak bunun karşılığını gerçek benliğine tümden yabancılaşmakla öder."
"Reddedilmek­ten korkan insan, en açık ve sıcak bir kabul gösterildiğinde bile reddedildiğini kanıtlayacak belirtiler arar, bulamazsa da yaratır."
"Nevrotik insan, sürekli olarak kendi duyguları, kendi umutları ve kendi sorunlarıyla ilgilidir. Güvensizlik ve çare­sizlik duyguları sonucu bir yaşam savaşı verdiği sanısında oldu­ğundan, kendisini merkez olarak almanın gerekliliğine de inanır. Tüm çabası, kendi bütünlüğünü korumaya yönelmiş olduğundan diğer insanlarla ilgilenemez ve onlara verecek pek az şeyi olur. Yetersizlik duygularından kurtulabilmek amacıyla güçlü bir eş arar, ona tutunarak yaşamını güvenlik altına almaya ve bir anlam bul­maya çalışır. Ancak bu umutlar da kendi yetersizliği sonucu düş kırıklığıyla sonuçlanır.. Kendi varlığında bulamadığı güveni çevre­ sinden sağlayabilmek umuduyla başkalarının onayını ve desteğini sağlayıcı tutumlar geliştirir. Ancak, böyle davranışlar diğer insan­lar üzerinde yük yarattığından çoğu kez onların da giderek kendi­sinden uzaklaşmasına yol açabilir; dolayısıyla istenilen amaca ula­ şılamaz ve güvensizlik duyguları bir kez daha pekiştirilmiş olur."
"Nevrotik davranışlar yerleşmiş bir kısırdöngünün ürünüdür. Bu döngünün içinde sürüklenen insan, yetersizlik ve eksiklik duyguları içindedir; günlük ve olağan sorunları ürkütücü buldu­ğundan sık sık anksiyeteye kapılır; zorlanma durumlarını yen­mek için çaba göstereceği yerde türlü savunma yöntemleri kulla­narak onlardan kaçınmak ister; kendi çıkarlarına ters düşen davranışlarının ve yedek çözüm yollarını görebilmesini engelleyen katılığının farkında değildir; benmerkezciliği nedeniyle yakın ilişkiler kuramaz; sorunlarını çözme çabası gösterememenin ya­rattığı suçluluk duygulan, yaşamında aradığını bulamama ve mutsuzluk varlığına egemendir."
2.949 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.