Anlaşılması güç bir kitap değilim nihayet. Çelişkileri olan bir insanım sadece .
Parkta kuşların cıvıl cıvıl ötüşmelerini, içeriye dolan taze serin havayı duydukça kendimi daha pis, daha yaşlı buluyorum. Zonklayan kafamın içinde bir anı canlanmaya çalışıyor. Hemen gözlerimi sıkı sıkı yumuyorum. İçimde aydınlık istemiyorum! Hiçbir şeyi hatırlamak, bilmek istemiyorum! Ama anı bastırıyor, burkuyor. Bir sahne beliriyor: Elimde viski bardağı, yüksek bar taburesinde oturuyorum.
Reklam
"Nürenbergli Hans Rosenblut adlı bir yazar, “Türkler Hakkında" başlığıyla yazdığı bir tiyatro kitabında Türklerin adaletini, aristokratları cezalandırarak halka refah verdiklerini gösteriyordu. Hatta Fatih’in hemen çağdaşı olan meşhur siyaset kuramcısı Makyavelli bile, Türk idaresinin o dönemde var olan idarelerin hepsinden daha iyi olduğunu yazıyordu.” (...)
Sayfa 486
Örneğin, "Hırsızlık kötüdür," önermesini ele alalım. "Hırsızlık" bir kavram, "kötü" de bir sıfat değil mi? Yargı izafe ediyoruz. Batılı için sorarsanız Hans'ın cebinden Stephan 5 mark çalarsa kötüdür ama o parayı Ahmet'in cebinden alırsa kötü değildir. Suriye'de olanlar da bugün bunun örneğidir.
"İktidar savaşı bir avuç insan arasında oynanıyor. Halk seyrediyor, takdir ediyor, şikayet ediyor ve bekliyor."
Sayfa 141 - Yurt YayınlarıKitabı okuyor
"İşte kanıtlama işi de böyledir. Biz birkaç bin yıldır ırmağı geçmek konusunda mümkün olan her şeyi denediğimiz için senin baştan başlaman gerekmiyor..."
Sayfa 188 - Sayı Şeytanı, Robert'a okulda öğrendiğimiz matematik yasalarının aslında yıllarca çalışmanın ürünü olduğunu hatırlatıyor.
Reklam
Çok mutluymuş, ama büyüklenmiyormuş, çünkü yüreği temiz olanda büyüklenme, kendini beğenmişlik yoktur...
Hans Kelsen şöyle yazmaktadır: “Geçerliliğinin temeli, temel norm olan hukuk düzeni, yan yana duran normlar yığını değil, ama biri diğerine bağımlı, biri diğerinin altında ya da üstünde yer alan normlardan oluşmuş bir hiyerarşi, yahut bir piramittir."
Hukuk normlarının bu şekilde sıralanması ilk defa Hans Kelsen (1881-1973) tarafından sistematik bir şekilde açıklanmıştır.
Köle
Bizim utancımız, ölümden, zulümden korktuğumuzdan daha fazla korkmamızdır.
Sayfa 151
Reklam
İngiltere ile Fransa, Almanya’ya savaş açmıştı. Hans Hubermann şöyle diyordu: “Eğlence başlıyor! ”
Martı Kitabevi
yüksek seviyelerde iç stresi çocukluğundan beri alışkanlık haline getirenler için, stresin yokluğu rahatsızlık yaratır, can sıkıntısı ve bir anlamsızlık hissiyatı uyandırır. insanlar kendi stres hormonlarına, adrenaline ve kartizole bağımlı hale gelebi­liyor, diye bir gözlernde bulunuyor hans selye. bu tür insanlar için stres arzulanır bir duygudur; yokluğu ise kaçınılması gereken ­bir şey gibi gelir
Senor
Hayattaki en büyük güçlüklerden birisi, senor, berrak bir akla sahip olup da çeneyi tutabilmektir.
Sayfa 33
Yazgı denen şey, Hans'ın içinde beslediği karanlık niyetin biraz zevkini çıkarmasına göz yumuyor, ölüm ka­dehinde her gün birkaç damla daha yaşam zevki ve ya­şam gücü yudumlamasına seyirci kalıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.