Hayatım boyunca birçok kez şüphe duydum; bazen varlığımın gerçekliği bile benim için bir soru haline geldi. Ancak yaratıcı hakkında, tek bir an bile, bir kez bile, herhangi bir şüphe duymadım. Dinden uzakken de yakınken de, mutlu ya da hata içinde kıvranırken de; bir yerlerde onun var olduğunu hep bildim. Bu yüzden anlayamadım. Yaratıcı hakkında bu denli tartışmalarının sebebini bir türlü anlayamadım. Osiris ile Horus arasındaki ilişkinin detayını, ya da Hans Holbein'in rönesans tablosundaki kadın başlığı imgelemelerini dahi tartışmakta anlam buldum; ama hiçbir zaman o'nun olmadığı düşüncesinde bir mana bulamadım. Ölene dek tüm gücümle inanç özgürlüğünü müdafaa edeceğim elbette; ama bu karanlık dünyada hiçbir ışık hüzmesinin, onun varlığın bilgisi kadar kadar kalıcı ve güç verici olmadığını; dehlizlerdeki anlık parlamaların, kalıcı bir güneşin yanında asla tatmin ve ısıma vermeyeceğini de her zaman, her yerde, dilim büküldüğünce ifade etmeye de devam edeceğim. Devam edeceğim. Onun buna ihtiyacı olmasa da; benim buna ihtiyacım olduğu için. 03/09/2020 Hatice Acar