Yaşamına 26 roman, 11 deneme, 2 öykü, 1 şiir ve 9 röportaj sığdıran; ailesiyle birlikte Van'dan Türkmen köyüne göç eden, Çukurovalı Âşık Ali'nin deyimiyle devrinin Karacaoğlan'ı olan Yaşar Kemal'in hayatına dair belki de pek çoğumuzun bilmediği hazin noktalar vardır.
Yazarın bir gözü 3.5 yaşından itibaren kördür. Bunun sebebini de avluda koyun kesen eniştesini izlerken bıçağın deriden kayarak gözüne saplanmasıyla açıklar Yaşar Kemal. Talihsizlik bununla kalmaz ve babasını da bir cinayete kurban verir. Van'dan göç ettikleri sırada babasının kurtarıp himayesine aldığı oğulluğu Yusuf, üvey babasını camide namaz kılarken kalbinden bıçaklayarak öldürür. Bu durum Yaşar Kemal'in 12 yaşına dek kekeme olarak kalmasına neden olur. Ta ki okur-yazar olduktan sonra bu durumdan kurtulur. Okul hayatını da maddi imkansızlıklar yüzünden yarıda bırakır ve hayatını kazanabilmek adına pek çok işte çalışır.
Adana'da arzuhalcilik yaparken komünizm propagandası yapmakla suçlanır ve bir müddet hapis hayatı yaşar. Hayatının en büyük şansı ise 50 yılını birlikte geçirdiği, kendisinden önce vefat eden eşi Thilda Kemal olsa gerek. Ruhun şad olsun güzel adam.
"O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çekip gittiler."