Gelecek kavramının belirsizleşmesi, düşünceleri ve duyguları (pişmanlık ya da övünç biçiminde) geçmişe odaklarken, bugün "mecburen" es geçildiğinden, yaşam ertelenebilir bir şeymiş gibi görünür.
Hapishanenin saçmalığı hem insana (koğuş) hem insansızlığa (hücre) mahkûm etmesindedir. İnsana ve insansızlığa mâhkum olmak, kişiyi (kalabalığın daimi varlığı dolayısıyla) bireysel yaratıcılığından ve (tecridin daimi varlığı dolayısıyla) toplumsal yaratıcılığından mahrum eder.
Sayfa 120
Reklam
Tek bir kişi bile direniyorsa , adalet onun ayağını bastığı yerde yeniden kurulur.
"Sıradan tüketici"ye en kolay ulaşan, onun en kolay alımlayıp algılayabildigi gerçek, yalanın ve aptallığın da kendisi çoğu zaman. Hele ki söz konusu edilen hapishaneyse; tamamen kapalı, içinde neler yaşandığını dışardaki kimsenin bilemeyeceği, ancak resmi yalanların aktarılabileceği bir ortamsa; "suç" ve "güvenlik gibi fobileştirilmiş kavramlar üzerinde oynanıyorsa, yalanın ve dehşetin boyutları iyice katmerlenir.
Hırsızlık, pazarın belirlediği koşullar altında meşrudur; insan öldürmek ise idam, ordunun ve polisin yetkileri, savaş, paramiliter güçlerin eylemleri gibi devletin belirlediği koşullar altında, hatta ırkçı, milliyetçi ideolojilerin desteği altında suç değildir. “Adalet oyunu”nu oynamak içinse geriye ezilenler, mülksüzler, iktidarsızlar, muhalifler, etnik, kültürel, cinsel, dinsel azınlıklar, yani “tehlikeliler” –aslında insan– kalır.
Sistem, otuzlu yaşlarına geldiğinde çoktan askerliğini yapmış, iş güç sahibi olmuş, çalışan, evli, çocuk sahibi, gündüzleri işe giden, akşamları yemekten sonra televizyonun karşısında uyuklayan, hafta sonu kendince eğlenen, alışveriş yapan, futbol konuşan, dört ya da beş yılda bir oy kullanarak demokrasi oyununa katılan erkekler ve bu ideolojinin fiili ve düşünsel destekçisi kadınlar sayesinde ayakta kalır. Ailede, kreşte, okulda öğretilen budur. Eksik kalan bilgiler de kışladaki aptallaştırıcı tekrar ve emir-komuta düzeniyle tamamlanınca insan artık işyerine teslim edilebilir hale gelmiş olur. Aksaklık varsa devreye girecek kurumlar bellidir: Klinik, tımarhane, hapishane...
Reklam
165 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.