Nihayet, ölmeden Canımın İçi Nâzım'ın külliyatını bitirdim. Cumhuriyetin 100. yılı için kendime hediyem olsun.!
*
Piraye'nin sabırlı, fedakâr, anaç ve bir o kadar haklı, kırık kalbi de;
Nâzım'ın, kalbini hırpalaması gerektiğinde, acımasız, özelinde çocuk ve zaten bütün bu özellikleriyle üreten yüreği de, yerlerini koruyorlar
Dünyadan memleketinden insandan
---umudun kesik değil diye
---ipe çekilmeyip de
---atılırsan içeriye
---yatarsan on yıl on beş yıl
---daha da yatacağından başka
sallansaydım ipin ucunda
---bir bayrak gibi keşke
HAPiSTE YATACAK OLANA BAZI ÖĞÜTLER
Dünyadan memleketinden insandan
umudun kesik değil diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye
yatarsan on yıl on beş yıl
daha da yatacağından başka
sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke demiyeceksin yaşamakta ayak direyeceksin.
Belki bahtiyarlık değildir artık
boynunun borcudur fakat
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak.
Dünyadan memleketinden insandan
umudun kesik değil diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye
yatarsan on yıl on beş yıl
daha da yatacağından başka
sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke
Dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
İpe çekilmeyip de
Atılırsan içeriye,
Yatarsan on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka,
'Sallansaydım ipin ucunda
Bir bayrak gibi keşke''
“İçerde mektup beklemek
yanık türküler söylemek bir de
bir de gözünü tavana dikip sabahlamak
tatlıdır ama tehlikelidir.
Tıraştan tıraşa yüzüne bak
unut yaşını
koru kendini bitten
bir de bahar akşamlarından
bir de ekmeği
son lokmasına dek yemeyi
bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
Bir de kim bilir
sevdiğin kadın seni sevmez olur
ufak iş deme
yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir
içerdeki adama.”
“İçerde bir tarafında yapayalnız kalabilirsin
kuyunun dibindeki taş gibi
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına
sen ürpermelisin içerde
dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa.”
Belki bahtiyarlık değildir artık
boynunun borcudur fakat
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak
İçerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin
kuyunun dibindeki taş gibi
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına
sen ürpermelisin içerde
dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa
Dünyadan memleketinden insandan umudun kesik değil diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye
*
sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke
demeyeceksin
*
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak.
*
Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
[Mayıs 1949]