Allah'ın kullarıyla hep barış yaptım, onlarla hiç savaşmadım. Nefsimle de hiç barışmamak üzere savaştım! (Hasan Harakânî)
"Gönlün hüzünlenince bunu ganimet bil. Çünkü insan sıkıntılarının bereketiyle bir yerlere gelir." Ebu-l Hasan Harakanî
Reklam
Dünyanın peşinde koştuğun sürece o senin padişahındır, dünyadan yüz çevirirsen sen ona sultan olursun. Hasan Harakani
“Dünyanın peşinde koştuğun sürece o senin padişahındır, dünyadan yüz çevirirsen sen ona sultan olursun.” | Hasan Harâkanî
Sayfa 173Kitabı okudu
Sen kendi yokluğunu O’na sunarsan O’da kendi varlığını sana ihsan eder.. Ebû Hasan Harakânî
“Allah’ın kullarıyla hep barış yaptım, onlarla hiç savaşmadım. Nefsimle de hiç barışmamak üzere savaştım!” | Hasan Harakânî
Reklam
Hasan Harakâni
Allah'ın kulları ile hep barış yaptım, onlarla hiç savaşmadım. Nefsimle de hiç barışmamak üzere savaştım.
Dünyanın peşinde koştuğun sürece o senin padişahındir, dünyadan yüz çevirirsen sen ona sultan olursun... Hasan Harâkani hz
Hasan Harakâni
Allah'ı dinleyici olarak görmedikçe konuşmayınız. Allah'ı konuşan olarak kabullenmedikçe sölenen sözü dinlemeyiniz.
Gönüllerden üzüntüyü uzaklaştıranlardan ol, gönüllere üzüntü verenlerden olma!
Reklam
Aşık olan Allah’ı bulmuş, Allah’ı bulan kendini unutmuştur.. Ebû Hasan Harakânî
Dünya hayatı içinde pek çok eksiklik ve yanlışımız olur ve neden, niçin, nasıl gibi soruları hepimiz sorarız; bazen bunalır ve umutsuzluğa kapılırız. Bunların bizi arayıştan vazgeçirmemesi gerektiğini Ebu'l-Hasan Harakani'ye atfedilen şu menkıbe pek güzel açıklar. Cenab-ı Hak, bir gün Harakani'ye tecelli eder ve ona şöyle söyler: “Ya Ebul-Hasan, herkes seni kâmil bir insan biliyor. Zâhirin itibarıyla herkes seni büyük adam zannediyor. Lakin kimsenin bilmediği hâllerini ben biliyorum; ne isyanların var, ne günahların var, ne yanlışların var. Şimdi ben senin bu sırlarını insanlara söylersem, hâlin nice olur?” Ebu'l-Hasan'ın ona verdiği cevap ise muhteşemdir: “Sen bilirsin efendim. Mülkün sahibi sensin. Dilediğini vezir; dilediğini rezil edersin. Sen benim Rabbim, sahibimsin. Benim gizli, saklı her şeyimi, her sırrımı Sen biliyorsun. Hiçbir şeyi Sen'den saklayamam. İstersen İfşa et beni. Ama ey Allahım, ya ben Senin sırlarını onlara söylersem, ne olur âlemin hâli?” Naz makamı derler sufiler bu hâle. İki sevgilinin atışması da denir.
Ebu’l Hasan Harakâni der ki; “Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dinini yakacak olan bir ateşin, meselâ kibir, haset, ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsaade ediyorsun.”
Sayfa 461 - YüzakıKitabı okudu
"Allah'ı dinleyici olarak görmedikçe konuşmayınız. Allah'ı konuşan olarak kabullenmedikçe söylenen sözü dinlemeyiniz." (Hasan Harakânî)
Ebu'l-Hasan Harakani Hazretleri
"Herkes, hiçbir şey bilmediğini anlayıncaya kadar hep bildiğiyle övünür durur. Nihayet hiçbir şey bilmediğini anlayınca bilgisinden utanır ve işte o zaman mârifet kemâle erer. Çünkü gerçek bilgi, bilmediğini bilmektir." buyurmuştur.
Sayfa 127Kitabı okudu
954 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.