Hocanın yüzüme eğilmiş soluğu, bir ağlama bir ağlama, bir namaz bezi rüzgârda usul usul, annem ağlıyor (Tanrım sen Şevket'i bağışla, o bilmez). biri Çocuk dedi, uyandım, kibrit kutularındaki hilâller ve eski harfler döne döne uzaklaştı. biri Çocuk dedi, belki ben dedim; gözlerimi açtım, ADAM dedim, Hoca yüzüme üfledi; korktum, sonraları Adam hep geldi. Tanrı bağışlamadı.
Lozan görüşmelerinin kesildiği günlerdeydi. Atatürk, bütün komutanları İzmir'de toplamış, onlarla barış anlaşmasından sonra yapılacak işleri görüşmüş, onlardan İstiklâl Savaşı'nda olduğu gibi inkılâpları gerçekleştirirken de yardım edeceklerine dair söz almıştı. Atatürk, elbette fesi atıp şapka giyeceğiz, eski harfler yerine Latin alfabesini getireceğiz, medreselerin köküne kibrit suyu ekeceğiz demiyordu. Bizlere şöyle demişti: -Üçüncü Selim'den itibaren başlayan yenilik hareketleri, taassubun çelmesiyle daima yıkılıvermiştir. Şimdi önümüzde bir ufuk açıldı. Savaşı kazandık, barış da olacak. Eğer yüzümüzü hâlâ batıya çevirmez, batının yeniliklerini ve ileri hamlelerini kabul etmezsek, bu millet yine o köhne müesseselerin elinde eski haline dönecek, daha çok kurtuluş savaşları vermek zorunda kalacaktır. Bizim döktüğümüz alın teri ve verdiğimiz şehit kanlarI boşa gidecektir. Bunun boşa gitmemesi, sizlerin gayret ve himmetlerine bağlıdır. Memleketi düşman işgalinden kurtardığımız gibi, cehalet ve taassubun elinden de kurtarmada bana yardımcı olursanız, bu millet ölmezliğini bir defa daha ispat etmiş olacaktır. Bütün orada bulunanlar, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşa, Izzet Bey (Çalışlar), Kemalettin Sami Bey, Kâzım Paşa (Özalp), Ali Hikmet Paşa, Şükrü Naili Paşa, Emin Paşa Mustafa Kemal'e kendisini desteklemek için söz vermiştik. İşte ordunun desteğini daima yanında bulması sonucudur ki, inkılâplar süratle gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 140 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Yazar bu kitapta darbenin gölgesi altında büyüyen çocukların gözünden olayları anlatmaya çalışmış. Kara, esmer çocukların hikâyeleri. Kitap beş bölümden oluşuyor. İlk bölüm ile son bölüm birbirine bağlantılı ve şaşırtıcı. Yazar argo kelimeleri çokça kullanmış. Hani ergenlik dönemindeki sokaklarda oyun oynayan çocukların ağzıyla yazılmış. Ara ara okurken kendi çocukluğunuzdan da birşeyler buluyorsunuz. Bazı bölümleri okurken gülümsettiriyor. En yakın iki çocukluk arkadaşı aynı kıza aşık olurlar. "Zehra" Çocuklardan biri koluna kibrit yakarak "Z" harfini dövme olarak yapar. Zehra'nın "Z" sini. Diğeri de yazıya sığınmış, yazıdan başka gidecek yeri olmayan bir çocuğun avuçlarındaki harfler. "Zamirler Zehra'nın yerini tutabilir mi hiç!" (syf 123) Arkanya'nın Sesi Gazete'sine manşetten verilecek olan olay; bir kadının köy meydanın da üzerine kezzap atılıp sonra satırla öldürüldüğü haberi basılacaktır ama harflerden "Z" harfi bir türlü bulunamaz. Kemal Varol "Sahiden Hikâye" kitabı ile 2018 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanmış. "Derdini bu harflerin aralarına serpiştirirken kendini fazla da açık etme. Bu harfleri yan yana getirip güzel güzel şeyler anlat insanlara! Ki onlar bunları okurken sahiden hikâye sansınlar her seferinde." (syf 170)
Sahiden Hikâye
Sahiden HikâyeKemal Varol · Everest Yayınları · 2022678 okunma
harfler ve kibrit
aşkları da yaktım, yalnızlığı da!
Sayfa 414 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
harfler ve kibrit
aşkları da yaktım, yalnızlığı da! dumanına gel dedim, ateşine git! sözlerin külü kaldı elimde bir de gül, bir kibrit! kimbilir hangisiydi yanmadı eskidendi o süslü intiharlar hilmi! gel akşama hüzün var! bir de gül, bir kibrit! durup da saysam da çoğu da bir'dir şiirler da, da, da, şenlik ateşleridir dizelerden yanık kokusu gelir bir de harf, bir kibrit!
harfler ve kibrit *** aşkları da yaktım, yalnızlığı da! ateşe git gel, dumana gelgit... sözlerin külü kaldı elimde; bir de gül, bir kibrit..
Reklam
harfler ve kibrit
aşkları da yaktım,yalnızlığı da ! dumanına gel dedim ateşine git ! sözlerin külü kaldı elimde bir de gül ,bir kibrit ! kimbilir hangisiysi yanmadı eskidendi o süslü intiharlar hilmi ! gel akşama hüzün var !
Sayfa 27 - YkyKitabı okudu
Gece Niye Battaniye? | Nisan Ayı Öykü Etkinliği
Çocuk doğdu. Sokak oldu adı. Yalıtıldı. Gündüz, görevini yapamadı. Rızklar ağır bastı. Pistonun altında kalan çocuk zar zor kaçtı. Onu bulmalıyım. Buldum. Bulmak kolay. Sonuna kadar bekleten insan bahanesi. Karşımda. Soruyor bana. "Gece niye battaniye?" Cevapsızım. Çalışmadım buna. Bilmediğim yerden çıktı soru. Gündüzle kavgalıyım.
harfler ve kibrit
aşkları da yaktım, yalnızlığı da! dumanına gel dedim, ateşine git! sözlerin külü kaldı elimde bir de gül, bir kibrit!