Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Çok güzeldi içim sıcacık oldu bu kitapla Harika bir mahalle kurgusu okudum. Tatlı mı tatlı sıcacık insanlarıyla dolu. Komşuluğun, arkadaşlığın, dostluğun ve ailenin o harika değerlerini okuyoruz. Olmazsa olmaz aşklarımız da var Ahu ve Poyraz’ı okuyup onları tanımaya çalışırken yan karakterlerinde hislerine eşlik etmek çok güzeldi…
Ahu güzeller
Batıya Göçün Sanatsal Evrelerinde yazar tarih öncesi bozkır toplumlarının sanat geleneklerinden başlayarak Orta Asya, Timurlu ve Selçuklu sanatlarını, batıya süren uzun göçün süreklilik gösteren aşamaları olarak ele alıyor.
Kitap; Türk Sanatı ve İslam Sanatı Deyimi Üzerine adlı iki kısımdan oluşan Türk Sanat Tarihi Sorunsalı başlığıyla Giriş
Serinin 1 ve 2 sinin filmini de izledim çok güzeldi daha sonrasında kitabını da okudum 3 ün sanırım filmi yok yani bulamadım ama kitabı okurken kesinlikle harikaydı böyle filmi olmamasına rağmen bütün olanlar gözümde canlandı yani harika bir şey. Yunan mitolojisine pek ilgim yoktu arkadaşım önerdi kitapları bana iyi ki de önermiş çok teşekkür ediyorum kendisine ve şiddetle tavsiye ediyorum tabii ki herkese hitap etmek zorunda değil ama muhteşem.
Bazı yazarlar vardır ve ben onlar ne yazarsa zevkle okurum ;) John Katzenbach da benim için işte böyle bir yazar ;)
Sürükleyici...
Merakı son ana kadar devam eden harika bir psikolojik - polisiye ...
Bartholomew'de ev bakıcısı olmak o kadar kolay değil...
Jules hayatının en zor günlerini geçirirken gizemli bir ilanla karşılaşır. Bu ilana göre New York’un en havalı binası olan Bartholomew’daki bir dairenin üç ay boyunca bakıcısı olursa karşılığında ayda dört binden, toplamda on iki bin dolar alacağını öğrendi. Yalnız bazı kurallar vardı: Ziyaretçi yasaktı. Dairede geçirmediği bir gece bile olmayacaktı. Binada yaşayan diğer insanları asla rahatsız etmeyecekti. Jules koşulları ve maaşını beğendiği bu ilana başvurur. Artık Bartholomew'de bir ev bakıcısıdır. Başlarda bu ihtişamlı binanın keyfine bakarken tuhaf giden bir şeyler olduğunu hisseder. Kendisi gibi ev bakıcısı olan kişilerle tanıştığında kendini buranın geçmişiyle ilgili bir şeyleri araştırırken bulur.
Tek kelimeyle harika! Son yüz sayfaya girerken heyecandan karnıma ağrılar girdi. Gizem hiç bitmediğinden sayfalar hızlıca aktı geçti. Elimde olmasını, kütüphanemde bulunmasını istediğim bir kitap.
Nobelli yazarlardan beklentimi düşürmeye karar verme kararırımı pekiştiren bir kitap oldu.
Sanırım sorun bende çünkü diğer incelemelerde yazıldığı gibi ne çok çarpıcı buldum, ne de çok etkilendim.
Yazarın kitabı 12 yılda tamamlamış olması sürükleyiciliği negatif etkilemiş olabilir belki, tamam kampta yaşanan şeyleri objektif anlatmış tamam da tek kriterimiz bu mu bir kitabı çarpıcı bulmak için.
Yani iyi bir kitap, okunabilir bir kitap kabul ama çarpıcı, çok etkileyici bir anlatım beklentisi hüsrana uğratabilir.
Biraz da Auschwitz etiketinin övüldüğü kanaatindeyim, konu bu olunca beğenmek zorunda hissediyor insanlar sanırım. Ayrıca okuduğum en düz en sürüklemeyen Macar edebiyatı eserlerinden birisiydi. Yine ayrıca Nobel ödülünün de Auschwitz kara lekesine bir özür gibi verildiği kanaatindeyim
Yeterince sabrederseniz 200'den sonra harika çıkarımlar var. (Bu da yine 12 yılın etkisi sanırım, yazar daha olgunlaşıp daha iyi süzgeçten geçirmiş olabilir bir takım şeyleri.)
Mutlaka okuyun diyemiyorum ama okursanız da zaman kaybı olmaz öyle bir kitap.
