harry potter serisine beni hayran bırakan sadece rowling'in hayal gücü ve kurduğu büyülü dünya değil. dilinin de çok tatlı, akıcı ve edebi açıdan başarılı olduğunu düşünüyorum. bize kitapları tekrar tekrar okutan en önemli etken de bu bence. bu kitabı uzun süre okumak istemedim, konusunu bile araştırmamıştım çünkü tiyatro metni şeklindeki bir eserden tat alamayacağımı biliyordum. ayrıca rowling'in bi kitabı "duygusal sebeplerden" yazmış olabileceğini düşündüğüm için de tepkiliydim sanırım. ancak seriyi bir ay gibi bir sürede tekrar hatmedince, büyülü dünyanın tadı damağımda kalınca dayanamayıp bunu da okuyayım dedim. eh işte hayal kırıklığı oldu diyemem, çünkü önyargılarımda haksız olmadığımı gördüm. gerçekten de edebi bir tat vermiyor. hikaye bana biraz sönük ve zorlama geldi. ama yine de (diğer kitaplara nazaran çok daha az olsa da) içindeki zekice kurgular, baba-oğul ilişkisini ele alış biçimi ama en çok da malfoy için yıldızlarım