287 syf.
8/10 puan verdi
Laz Mıyız, Çepni Mi? Bu yazıda, bir değil birkaç yanlışı düzeltmeye çalışacağım. Üniversitedeyken Antalyalı bir sınıf arkadaşım vardı. Bana Samsun’a ilk defa gelip otogarda indiğinde kendisini karşılayan insanların ‘ula uşağum hoş celdin da!’ demesini beklediğini söylemişti. Ona göre Samsun, Laz’dı ve insanlar Karadeniz şivesiyle konuşuyordu.
Harşit Havzasında Çepniler
Harşit Havzasında ÇepnilerSüleyman Pekin · Berikan Yayınları · 20141 okunma
Harşit yöresi kültürel açıdan bilhassa eski Türk örf ve adetlerinin, efsane ve söylencelerinin yaşatılması bakımından önde gelen yerlerden biri olarak bilinmektedir. Yörede kullanılan takvimdeki 12 ay adı ortak kullanımda zamanla şekillenmiş kelimelerden oluşmaktadır: Ocak - Zemheri Ayı Şubat - Gücük Ayı Mart - Mart Ayı Nisan - Abrul Ayı Mayıs - Mayıs Ayı Haziran - Kiraz Ayı Temmuz - Orak Ayı Ağustos - Ağustos Ayı Eylül - İsavrit Ayı Ekim - Darı Ayı Kasım - Koç Ayı Aralık - Karakış Ayı
Sayfa 204 - Berikan Yayınevi
Reklam
Onlar Gelince...
Çok uzun süredir internetten kitap siparişi vermiyordum. Bu duruma son verdim ve beş adet kitap ile bir adet led okuma gözlüğü gün içinde kargo ile geldi :) Ve ben uzun süredir unuttuğum o duyguyu tekrar hatırladım, kargodan çıkan kitapların verdiği mutluluk.
Sessiz Ev
Sessiz Ev
Türk'ün Ateşle İmtihanı 1921-1922
Türk'ün Ateşle İmtihanı 1921-1922
Harşit Havzasında Çepniler
Harşit Havzasında Çepniler
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç Çığlığı
Daha
Daha
Yörede eski Türk inançlarından ve yaşantısından kaynaklanan birçok adet ve alışkanlık bulunmaktadır. İslâm öncesi Türk kültüründen ve Göktanrı / Şamanlık gibi eski Türk dinlerinden kaynaklanan bu alışkanlıklar halkın daha çok doğum öncesi inançları, çocuklarının kız ya da erkek olmaları, uzun yaşama ve iyi bir mesleğe sahip olma istekleri gibi konularda kendini belli etmektedir. Doğadaki varlıkları ruhu olan canlılar gibi kabul etmek ve kutsallığına inanılan toprak, su, ağaç gibi varlıklardan yardım ummak İslâmiyet sonrasındaki velilerden / evliyadan yardım dilemekle benzer görülmektedir
Sayfa 205 - Berikan Yayınevi
( 1486'da ) Çepni ( Giresun ) ve Kürtün adlı bölgelerde yaşayan Müslüman nüfusun tamamına yakını Çepni boyuna mensuptur.
Sayfa 131 - Berikan Yayınevi
Aha Bizim Çepniler :)
1774’teki Osmanlı - Rus Harbi esnasında Trabzon, Rize, Of, Sürmene, Pulathâne (Akçaabat), Vakfıkebir, Görele, Tirebolu, Keşap, Giresun kadılarına gönderilen oldukça sert olan buyrultuda açık açık; “Bugüne kadar sefere çağrıldınız, gelmediniz. Yerinizde de rahat durmadınız, aranızda kavga çıkararak vakit geçirdiniz. Şimdiye kadarki kusurlarınız bağışlanmıştır. Gücü yetenlerden asker istiyorum, tez elden gemilere binip gelin. Buna uymazsanız sizi de Moskof keferesi gibi kılıçtan geçiririm” denmektedir .
Sayfa 67 - Berikan Yayınevi
Reklam
Oğuz Çepni Boyu
1277 yılında Memlûklu Sultanı Baybars’ın Anadolu’ya gelip de Moğolları bozguna uğratmasını fırsat bilen Trabzon Rum İmparatoru, otorite boşluğunu değerlendirerek ticarî açıdan çok önemli olan Sinop’a donanmayla saldırmışsa da onları denizde karşılayan Çepni Türkleri (Türkân- Çepni) tarafından yenilerek geri püskürtülmüştür. Çepnilerin Trabzon Rum Donanmasını mağlup etmeleri onların hem teşkilatlı hem de çok kalabalık bir kütle halinde Sinop’ta yaşadıklarını ve ayrıca denizde savaşacak derecede mahir denizciler olduklarını ortaya çıkarmaktadır. Zaten Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde görülen Çepni boyu iki koldan Karadeniz sahillerine inmişlerdi. Bunlardan ilki, Karadeniz dağlarında yaylacılık yapan ve Harşit Deresi gibi vadilerden sahile inenler; ikincisi ise 1277 Sinop baskınını bertaraf eden ve Samsun’dan sahil şeridini takip ederek doğuya doğru ilerleyen Çepnilerdir.
Sayfa 45 - Berikan Yayınevi
Resim