Birine inanmak, keskin bir bıçağın üzerinde yalın ayak yürümek gibidir.
Sayfa 160 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Eğer herkes işini yapsaydı, dürüst olsaydı, doğru olsaydı birçok insanın hayatı başka şekilde devam edebilirdi. Betondan, demirden, malzemeden çalınmasaydı, zemini uygun olmayan, deniz kumuyla doldurulmuş yerlere binalar yapılmasaydı binlerce kişi hâlâ hayatta olacaktı… Umutları yıkılan, hayalleri solan, bebekliği, çocukluğu, gençliği, yaşlılığı elinden koparılıp alınmayan binlerce yaşam olacaktı.
Sayfa 202 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Yedi buçuk milyar insanın yaşadığı dünyada kendini yapayalnız hissetmek…
Sayfa 108 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Sevgi gerçekten de her şeyin ilacı mıydı? Eğer bunun adı aşksa, aşk tüm yaralara merhem olur muydu? Oysa aşk değil miydi aynı zamanda en ağır yaraları açan?
Sayfa 292 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Korumayalım zaten güvende hissettirelim
Kadınlar korunmaya muhtaç varlıklar değildir.
Sayfa 187Kitabı okudu
Bir insana pazartesiyi sevdiren birinin olması güzel bir şey olmalıydı.
Sayfa 53 - Ren YayınlarıKitabı okudu
Aslında sevmek çok matah bir iş değildi. Doğru sevebilmekti esas olan. Güzel sevebilmek...
Sayfa 233 - Ren YayınlarıKitabı okudu
Bazı hayatların mutlulukları sanki hiç doğmamış...
Sayfa 245Kitabı okudu
İnsan gülmeyi kendiliğinden unutmaz, ona bunu acı unutturur ancak.
Sayfa 82 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Hayat böyledir zaten. Genelde güzel şeyler yarım kalır.
Sayfa 66 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
İnsan yaşadıklarıyla büyür.
Sayfa 50 - Ren YayınlarıKitabı okudu
Bir kadın beş dakika diyorsa o beş dakika en az yarım saate tekabül eder.
Varlığınla mutlu olmayan birine yokluğunu ver. Bir ömür yokluğuna sarılıp yaşasın. Varlığının şerefine kadeh kaldırmıyorsa bırak yokluğunla sarhoş olsun.
Sayfa 120 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Ferruh Amca'nın vakası da buydu işte. Kaybolmuş bir yaşam içinde umutla beklemek...
Sayfa 242Kitabı okudu