"İşret meclislerinin seçkin mekânı, saray bahçeleri ve kasrlardır. Saray has-bağçelerinde veya kasrlarda (köşk), özel halvette düzenlenen geleneksel işret meclisleri; şâir, mutrib, hânende, gûyende, rakkâs gibi sanatçıların hükümdar önünde kendilerini göstermek fırsatını elde ettikleri bir yarışma meydanı oluştururdu."
Sayfa 281 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Fuzûli'nin Farsça divanına yazdığı giriş bölümünde (Divan-i Farisi), şâirleri işret meclisi hayatına dair şu gözlemi ilginçtir: Onlar 'sultânların gözetimiyle zevk sahibi büyüklerle düşüp kalkarak, cennet gibi bahçelerde dolaşıp tadı hoş şarabın neşesiyle çekici şarkıları dinleyip ay yüzlü gençleri seyredip iyi vakit geçirirler; bu sayede şiir sanatının mükemmelliğini en yüksek derecelere eriştirirlerdi."
Sayfa 283 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İşret meclisinin, pâdişahın özel hayatına ait içkili bir toplantı olduğu kaynaklarda daima belirtilir. Bu meclise hükûmet ricâli çağrılmaz; sultân yalnız yanında nedîm-musâhibleriyle (nüdemâsiyle zevk u sohbette) baş başa içer eğlenirdi. İşret meclislerinde yeme içme yanında şâirlerin şiirlerini okuması, yüksek sanat musikîsi, raks, Karagöz, ortaoyunu temâşası, mutâyebât (karşılıklı latîfe, fıkra anlatma), satranç başlıca oyun ve eğlenceler arasındadır."
Sayfa 287 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Esterâbâdî, bu konuda kitabın başında Irak sultânı Ahmed Celâyirî (1382-1410) misâlini zikreder: O, 'sabahdan akşama ' şarap içmekle meşgûl olduğundan, karşıtlarından habersiz kalmış ve tahtını bırakıp firar etmek zorunda kalmıştır."
Sayfa 295 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Kıtlık ve salgın çıktığında veya sınırlarda düşman tehlikesi baş gösterdiği zamanlarda halk arasında dedikodu artar; sarayın, beylerin Tanrı emirlerine karşı hareketleri, özellikle şarap içmeleri felâketlerin nedeni sayılır; vâizler her vakitten ziyade onlar aleyhinde halkı tahrik eden vaazlar verir. Sultân ister istemez içki yasağı kor, meyhânelerin kapatılmasını emreder."
Sayfa 298 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hindistan'da Timur'un torunu Sultan Baburşah (1526-1530), sık sık işret meclisleri tertip ediyordu. 1527 Eylül'ünde bir gün 'meşrû olmayan işi yapmakta devam ettiğini... vicdan azabı çektiğini ve tövbe etme gerektiği' hatırına geldi. Şarap sürahi ve takımlarını dervişlere dağıttı. Bir gece onunla beraber, enderún halkı, sipahiler ve başkaları üç yüze yakın maiyeti tövbe etti. Küplerdeki şarapları döktürdü. Bundan sonra Baburşah memlekette hiçbir ferdin şarap içmemesi, şarap yapıp satmaması ve satın almaması, hatta evinde bile bulundurmamasını bildiren bir ferman çıkardı."
Sayfa 301 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
445 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.