İLK HARF
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı
İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı?
Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı
Ne diyordu ince şeylerin annesi
"Ötekini oku, derinde dipte duranı."
Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita
Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş
"Geride kalmanın cezasıyım-diyor-
Biliyor musun, hoyratlık değil de
İncelik yakıyor canımı..."
Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Bahçe sessiz ve serindi, toprağın üstünde karanlık ve kıpırtısız gölgeler uzanıyordu. Uzak ama çok uzak bir yerde, ihtimaldir ki şehrin de ötesinde kurbağaların vırakladığı işitiliyordu. Mayıs, güzeller güzeli mayıs hissettiriyordu kendini! Hava derin derin ciğerlere doluyor ve burada değil ama gökyüzünün altında başka bir yerde, ağaçların üstünde, şehrin çok ötesinde, tarlalarda ve ormanlarda kendine has bahar hayatının, zayıf ve günahkâr insan aklının alamayacağı esrarengiz, muhteşem, zengin ve kutsal bir hayatın artık silkinip canlandığını düşünmek istiyordu insan. Ve bir de ağlamak istiyordu nedense.
Bu kalabalıkta bu tenhalık
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
İLK HARF
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı
İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı?
Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı
Ne diyordu ince şeylerin annesi
"Ötekini oku, derinde dipte duranı."*
Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita
Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş
"Geride kalmanın cezasıyım -diyor-
Biliyor musun, hoyratlık değil de
İncelik yakıyor canımı..."
Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
2012