262 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Güle versin bağban gülzârı zahmet çekmesin"
Türk edebiyatının son dönem yazarlarından Beşir Ayvazoğlu, Güller Kitabı ile bizleri kültürümüzün uzun ince ve çiçeklerle bezeli yollarında zevkli bir yolculuğa çıkarıyor. Hem bir araştırmacı hassasiyeti hem de bir edebiyatçı zerafetiyle ile yazılmış olan kitap, kültür tarihimiz açısından ortaya konmuş önemli bir eserdir. Çiçeklerden yola
Güller Kitabı
Güller KitabıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2021454 okunma
375 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Solmuş ve unutulmuş umutların diyarı.
Ortadoğu"; savaşı, acıyı, yıkımı, yozlaşmayı aklımıza getirmek yerine; İran kilimleri gibi rengârenk motiflerin bir araya gelmesi gibi farklılıklarıyla ruhumuzu okşayabilirdi.. Maalesef ki öyle olmadı..
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
'in dediği gibi savaşı icat eden cenneti göremeyecek belki fakat bu dünyada bolca rant, para,rozet, madalya kazanacak ve bolca kin,nefret ve ah.. Ortadoğu halkı bu kadar kayıtsız olduğu için mi bunca acı çekmiştir yoksa bunca acı mı onları kayıtsız yapmıştır bilemiyorum.. Ama bundan en çok etkilenen yine kadınlar ve çocuklar olmuş. Yolu olmayan, toprak ve taşlarla işlenmiş, kendine has hüzünleri olan kerpiç evler. Asfaltsız, toz toprak, çamur içindeki sokaklara bakan şirin balkonlar. O balkonlarda uçurtmaları selamlayan çiçekler. Afganistan denilince aklıma gelen manzara bu olurdu hep.. Aynı bahçe içinde büyüyen ama farklı kaderleri yaşayan iki çocuk. Kitaba ilk başladığımda hikâyenin bundan ibaret olduğunu sanıyordum ama yanılmışım.. Bu kitabı çok içselleştirdiğim için hakkında inceleme yapmam çok zor bu yüzden kitabı tavsiye etmekten başka bir şey diyemiyorum..
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,4bin okunma
Reklam
212 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
İçinde nice aşkların, arzuların, kavgaların, acıların yaşandığı bu eski, metin, mütevekkil evler, yıllarca bakımsız kaldıkları için; kapısı açılmadan, tahta merdivenlerine bir insan ayağı dokunmadan öyle sessiz bekliyor. Sahi hangimiz uzun zamandır şöyle su gibi berrak havayı çekebildi ciğerlerine? Hangimiz meydan ortasında misket yarışında buldu kendini.? Hangimizin eli ayağı bereketli toprak görmüyor çoktandır.? Yemyeşil çayırların içinden geçipte dalından meyve yemeyeli kaç asır oldu? Her şeyin kendine has olanına, doğalına, yeşile- maviye en önemlisi bu kirli dünyada güzel kalana o kadar hasretim ki. Ah Kutlu! Ne güzel anlatmışsın yurdum insanını. Kitap beni aldı şööyle bir Anadolu' ya götürüp getirdi. Buram buram toprak, çayır çimen kokusu aldırdı. Köy hasreti dolduruverdi yüreğime. İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Dünya dediğimiz şey de bir gurbet değil mi.? Çıktığımız gurbette ney eskisi gibi kalıyor ki.. İnsanlar değişiyor, yerin yurdun bir bakmışsın bambaşka olup çıkıveriyor. Her şey yitip gidiyor şu dünyada.. Geriye sadece bahçen kalıyor. Sen de zamanın gelince ölüyorsun ve o bahçeye gömülüyorsun..
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,4bin okunma
46 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Margarite Duras'yı hiç bir zaman çekici bulmamışımdır. "Bahçe"yi zar zor yarılamış ve büyük bir keyifle yarıda bırakmıştım. "Sevgili" taa 90'lı yıllardan belki de, sansasyon olmuş filmiyle aklımda. "Ölüm Hastalığı" ise büyük kitaplık tasfiyemin gece yarım saat önce devam ederken bütün o karmaşa, kargaşa, dağınıklık,
Ölüm Hastalığı
Ölüm HastalığıMarguerite Duras · Metis Yayınları · 2005595 okunma
119 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Özlü'yü bu kadar derinlerde hissedebilmemizin sebebi sanırım onun derin duyumsayış gücüdür. Kendine has duygu hissettirişleri ve olayları anlatışı, şehirleri yaşarken, okura da yaşatıyor gibi oluşudur sanırım. Keşke daha çok yaşasaydı da tüm o manik ve depresif anlarıyla bizi publara, kahvehanelere daha çok sürükleseydi. Eski Bahçe-Eski Sevgi her
Eski Bahçe Eski Sevgi
Eski Bahçe Eski SevgiTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20183,486 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Rakı içmelere doyamayan bir kedi, canlı ellerden daha canlı olan tunçtan bir anneanne eli ve her yerden çıkabilecek,bakılan her nesneyi kendisine dönüştürebilecek kadar etkili bir çift mavi göz...Bunlar az biraz ipucu verdi mi bu baştan sona müthiş keyifle okuduğum kitabın gerçeküstü alemine dair bilmiyorum. Fakat kendine özgün bir yerli Marquez diye iddialı bir sıfat ekliyorum Feyyaz Kayacan’a. Bize has öğelerle donattığı, kâh düz,kâh manzuma dönüşebilen biçimiyle,şahane epigraflarla süslenmiş bu kitabıyla bence o sıfatı hak ediyor. İçimizde,geçmişimizde bizi kemirip duran olumsuzlukları atamadıkça o tortular birikir de artık önümüzü görmek için onlardan kurtulmak isteriz ya bu onun kitabı işte.Bir çocuğun içine gulyabani misali kök salan bir ev,ha bire genişleyip hayatını esir alan bahçesi ve tortuların esas kaynağı annesi...Sadece bir penceresi ve Löklök amcası vardır tutunduğu...Bence bu kitabı ya çok seversiniz ya da ne saçma hiç sevmedim dersiniz,arası olmaz gibi geliyor.Otobiyografik özellik taşıdığı söylenmekte ve yazarımız yazı hayatına Fransızca şiirler yazarak başlamış(Saint Joseph mezunu,Paris ve Londra’da yüksek öğrenip görüp uzun yıllar BBC’nin Türkçe yayın servisinde çalışmış)İkinci Yenicilere yol gösterenlerden birisiymiş aslında. Bu tek romanı maalesef ama öykülerinin de aynı niteliklere sahip olduğunu öğrendiğim için onları da mutlaka okuyacağım.Bu nadir bilinen yazarı keşfime sebep olan canım Ayfer Tunç’a da bir “iyi ki varsın” demeden geçemeyeceğim. Özgün ve farklı bir eser okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
Çocuktaki Bahçe
Çocuktaki BahçeFeyyaz Kayacan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 074 okunma
Reklam
143 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Mutluluk her zaman içtenlikle karşılanmalıdır.
Uzun zamandır okuma listemde olup kısa bir zaman önceye kadar okuyamadığım bir yazardı Borges. Artık onu okumuş olmanın mutluluğu var içimde. Kendisi bir röportajda; "Bazen sokakta yürürken kendimi tarif edilemez bir şekilde mutlu hissediyor ve ardından bu mutluluğu bağrıma basıyorum. Çünkü mutluluğun nereden geldiğini bilmesem de mutluluk,
Kum Kitabı
Kum KitabıJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 20181,650 okunma
130 syf.
10/10 puan verdi
“Zor bir yolculuktu ama doğrusu değdi, manzaram gayet iyi.”
Aylin Balboa
Aylin Balboa
’nın 3. ve en yeni kitabı. Kafa dergisinde yayımlanan Osman serisinden oluşturduğu bir kitap. Şu ana kadar okuduğum kitaplar içinde, ‘eğer bir kitap yazacak olsam bu kitap olurdu’ dediğim bir eser oldu. Okuduğumdan beri ara ara aklıma geldiği için kitabın lezzetinin ardından yeni bir kitaba başlamak istemedim. Bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikâyesi anlatılıyor. Tarz olarak öyküden ziyade anı, mektup ya da günlük diyebilirim. Karakter bazı bölümlerde Osman’dan ayrılıyor bazı bölümlerde barışıyor, özlüyor, kavga ediyor, seviyor… Bunlarla birlikte ben de Osman’a kızıyorum, Osmanla barışıyorum, Osman’ı seviyorum.. Kendine has bir anlatımı var, örneklemeleri ve konuya incelikle bağlaması çok hoş. Sade ama bir o kadar da anlam yüklü bir dili var. Çoğu cümlenin altını çizmişimdir, durup düşünmüşümdür.. Herkesin kopamadığı bir Osman’ı var. Kopmaya çalıştıkça bağlandığı. Bağladıkça kördüğüm gibi kangrene çeviren hikayeleri. Osman’ı ararken kendimizi bulduğumuz bu kitabı herkese tavsiye ederim.. Not: Sevgili arkadaşım, sayende güzel kitaplar güzel yazarlarla tanışıyorum..
Fatma Çekiç
Fatma Çekiç
Dipnot: Bu hikaye Osman’dan uzunsa ve kitap da 129 sayfa ise Osman’ın 129 cm’lik bir bahçe cücesi olduğu canlanıyor gözümde. :)
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,265 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Eski eşi Türk olan ABD'li Osmanlı tarihi profesörü Leslie Peirce'ın bizde İş Bankası Yayınları'ndan çıkan kitabı halk nezdinde çoktan unutulmuş ve tarihçiler arasında da magazinel boyutta işlenmekten kurtulamamış Hürrem Sultan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisiyle birlikte tam anlamıyla Ukraynalı bir cadı, Dracula'nın kan içmeyen politik ve dişi versiyonu
Hürrem Sultan
Hürrem SultanLeslie P. Peirce · İş Bankası Kültür Yayınları · 201973 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
Has-bağçede ’ayş u tarab
“Has Bahçe” ya da “Has Bagçe”, Osmanlı döneminde saray sınırları içerisinde bulunan bağ, bahçe, bostan ve gülistanları ifade ediyor. “Ayş u tarab” ise yeme-içme ve eğlence anlamlarına geliyor. Güvenilir kalemlerden biri olan ve Tarihçilerin Şeyhi (Şeyh-ül Müverrihin) olarak da bilinen Halil İnalçık, eğlence kültürü ve tarihimizin
Has-Bağçede Ayş u Tarab
Has-Bağçede Ayş u TarabHalil İnalcık · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2015215 okunma
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.