Kitap dört hikayeden oluşuyor.
İlk hikayede-Umacılar- olay örgüsü çok başarılıydı. Los Angeles'tan Boston'a gitmek için Amerikan Pride Şirketi'nin 29 sefer sayılı uçağına binen bir grup yolcu kalkıştan bir süre sonra uykuya dalar ancak uyandıklarında diğer yolcuların yerlerinde olmadığını görürler. Bu bölümde karakterlerin nakışları muhteşemdi.
Bu kalabalıkta bu tenhalık
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Margarite Duras'yı hiç bir zaman çekici bulmamışımdır. "Bahçe"yi zar zor yarılamış ve büyük bir keyifle yarıda bırakmıştım. "Sevgili" taa 90'lı yıllardan belki de, sansasyon olmuş filmiyle aklımda. "Ölüm Hastalığı" ise büyük kitaplık tasfiyemin gece yarım saat önce devam ederken bütün o karmaşa, kargaşa, dağınıklık,
"Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe..."