"Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe..."
Gelin tanış olalım İsi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz Yunus Emre "dam zengindi. Dünyayı versen doymuyordu. Ver Allah'ım, ver Allah'ım, kulun helal haram demez, yer Allah'ım, diyordu. İstiyordu, her gün daha çok istiyordu. Malına mal, zenginliğine zenginlik katıyordu sürekli. Kimseye bir şey koklatmıyordu.
Biriktiriyordu
Has edebiyatın usta kalemi Selim İleri, sürpriz bir anlatı-romanla okurlarını şaşırttı. Yayınevinin sosyal medya hesabında paylaşılan videoda, yazar, kitabı 2014'te yazmaya başladığını ve bu kitabın son kitabı olmasını düşündüğünü, ölümünden sonra yayımlanması için yayınevine teslim ettiğini ancak sonra bu kararından vazgeçtiğini açıkladı.
SOLCU FOYASI
Solcuların bir kısmı ve iyi niyetlileri büyük bir hayal içinde avunarak, hayal içinde kaybolan her insan gibi acı gerçekleri göremez oluyor. Tarihin şu devresinde yahut Batının falan ülkesinde “şöyle olmuştu” diyerek bizde de aynı şeyin tekrarlanacağına inanıyor. Aydın kişi olmak, hatta bilgin veya profesör olmak aldanmaya ve
Bu kalabalıkta bu tenhalık-
Sevgilim, bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Kutlu, bu kitabıyla adeta "Size bir sır vereyim mi?" Diyerek bazı gerçekliklere doğru kalemiyle bir fener tutmuş. Bunu yaparken de o her zamanki kendisine has havasıyla yapmış diyebiliriz. Burayı atlamadan eklemek gerekir ki, fener tutulduğunda ışığın direkt gözüne temas ettiği kişiler, optik biliminin de bizlere söylediği gibi, nasıl göremeyeceklerse; bu kitabın içeriğini oluşturan mevzuların birinci dereceden muhatapları da bu noktada görmekte zorlanacaklardır. Çok uzun cümle oldu umarım anlamlı bir şey çıkmıştır ortaya.
Kitap sekiz bölümden oluşuyor. Ve bütünüyle bakıldığında, bir olay etrafında birbirini tamamlayan fakat bir o kadar da ayrık gözüken olaylar silsilesiyle karşılaşıyoruz. Bu da aslında okurken bizi biraz yanıltabiliyor. Farklı bakış açılarından yazılan her bölüm aynı bahçeye bakıyor. Tüm pencerelerden bakan bütün yüzler bize bahçeyle ilgili birtakım tespitleri sunuyor. Bu tespitlerin niyetinin, bahçe mahsullerini arttırmak ve geliştirmek olduğunu da göz ardı etmemek gerekir.
Şunu da eklemek isterim ki, yazarın eleştirilecek birçok noktası olabilir fakat bu kitaptaki tespit ve yergilerin büyük çoğunluğunun yerinde olduğunu kabul etmeliyiz.
Tasavvuf üst başlığının değil, toplumumuzdaki çarpıklıkların üzerine gitmiş Kutlu.
Ayrıca Kutlu'nun, bu kitaptaki Ya Tahammül Ya Sefer hamlesi de okuyucusuna yaptığı çok şık ve yerinde bir selamlama olmuş.
Yine yazarın bölüm başlıklarında önce "Her ne var alemde?" Diye sorup sonrasında "Aramakla Bulunmaz" diyerek yanıtlaması da etkileyici olmuş.
Okunmalı, tartışılmalı!