Coğrafi çevrenin davranış ve ümranda önemli bir etken olduğu doğrudur. Ancak, yegane etken değildir, aynı zamanda zorunlu etkende değildir.
Sayfa 72
Düşünce dünyası da, vatan da herkese yetecek kadar geniştir.
Sayfa 9
Dünyayı düşünür ama ona katılmayız.
Sayfa 45
Sufiler dünyayı kurtarmaktan ümit kesince, nefsi kurtarmaya yöneldiler. Dışardaki amel (davranış) değiştikten sonra içe, açık eylem değiştikten sonra gizliliğe ve kitlelerin hareketinden uzaklaşmalarından sonra kapalı topluluklara sığındılar.
Sayfa 56
İlerleme,demokrasi,gelişme,ulusal bağımsızlık,kurtuluş Tanrı yerine geçen yeni sözcüklerdir. İslam geleneğinde varolan mükemmel,sonsuz,ebedi,cevher anlamındaki sözcüklerin modern karşılıklarıdır.
Sayfa 83
Kuran'ın hakkında konuştuğu "başka dünya" , aslında "bu dünya'nın "başka" olabileceğine değin inançtır, insanlar kendi eylemleriyle bu dünyayı değiştirebildikleri müddetçe bu mümkündür.
Sayfa 87
Özgür irade Tanrı'yla değil, dünya ile bağlaşım halindedir. İnsanın davranış özgürlüğüne sınır koyan Tanrı değil, dünyadır. Yaşam ve ölüm, eylem ve mutluluk için sorumlu olan Tanrı değil - toplumdur.
Sayfa 91
İslam dünyasında geliştirilmiş, çoğu teolojik tezler, "Sultan"ın (hükümet'in) gücünü korumayı amaçlamaktadır. Sultan'ın yüceltilmesi çoğu kez Tanrı'nın yüceltilmesiyle paralellik arzetmektedir: Sultan'a şükr ile Tanrı'ya şükr elele yürümektedir. Bu mekanizma, medya yoluyla hiç bu kadar mükemmel işletilmemiştir.
Sayfa 93
Prof. Dr. Hasan Onat
Eş'ari 40 yaşından sonra Mu'tezile'yi terketmiştir;
Mu'tezililerin çoğu amelde Hanefi'dir;
Buhari, Ebu Hanife'den hiç hoşlanmaz;
Şafii Mısır'a gidince önceki görüşlerinden vaz geçmiştir...
Mezhepler dinin anlaşılması ile ilgili beşeri oluşumlardır; İslam'la özdeşleştirilemez.
Davud ez-Zahiri; o kadar lafızcıdır ki! Örneğin faiz konusundaki; "Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurma ile, tuz tuzla misliyle, pesin olarak satılır...(Muslim, Musakat 82) hadisine dayanarak, hadiste zikredilmedi diye örneğin pirinç ve mısırdaki fazlalık faiz değildir diyebilmiştir.
Kıyas'a /içtihada /akıl
Hasan Hanefi
Biz değerler bakımından Avrupa'dan geri değiliz. Ancak aramızda bir fark var. Avrupa kendi değerlerinin farkında ve bunları gerçekleştirmek için bizden daha ileri adımlar attı. Avrupa'da değerler pratik oldu. Bizde ise kitapta yani teoride kaldı.
