Kitap; 11. yüzyıl İran'ında, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah'ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi'nde geçmektedir.Tabiki kurduğu planı dört dörtlü yürütmüş, sürekleyici bir kitap
Halife El-Muktedi Biemrullah Meliksah'ın Bağdat'a gelişini kutlamak için bir tören düzenlenmesini ve şehrin kandillerinin bir hafta süre ile yakılmasını emretti. O tarihte bilim, kültür, sanat ve güzellik yönünden dünyanın en gelişmiş şehri Bagdat, Dicle Nehri'nin iki kenarına kurulmuş büyük bir şehirin iki yakası köprü ile
"Fedailerin Kalesi Alamut" eserin konusu 11.Yüzyıl'da İran'ın sarp bir bölgesi olan Alamut kalesinde geçer.Eser, Şiiliğin kollarından biri olan İsmail'i mezhebine bağlı olduğunu iddia eden Hasan Sabbah liderliğindeki esrarengiz dini örgütü anlatan tarihi bir romandır.Eserin ilk bölümlerinde Halime adlı karakterle
Hasan sabbah gibi hallaci Mansur hakkında yazılmış hikayeleri okumayı cok severim fakat bu kitapta hallac in düşüncelerinin aktarılma şeklini ve kurguyu zayıf buldum .edebi anlamda da maalesef beni tatmin etmedi .