Uzun zamandır okuduğum en kaliteli ve farklı romanlardan biriydi. Gerek tarih gerek felsefi pek çok konuda besleyici bir eser. Kitabın başında belli tahminlerim vardı ama çoğu tahminim gerçekleşmedi ve bu beni mutlu etti. Yazar çoğu yerde ters köşe yaptı. Tabi bazı konularda beğenmediğim şeyler vardı.İnsanın saplantılı şekilde bir şeye bağlandığında her şeyi görmezden geldiği gerçeği var oldu. Hasan Sabbah intikam için insanları feda etti, birçok insana yalanına inandırdı. Yazarın genel olarak yaşadığı döneme gönderme yapmış ama günümüzde Hasan Sabbah kadar kanlı olmasa da kendi düşünceleri için pek çok insanı feda eden insan var. Kitabın 200 sayfası normaldi, ortalarına doğru Hasan Sabbah'ın planıyla ve kişiliğiyle tanışmamız etkileyiciydi, sonu biraz uzatılmış gibiydi. Sonrası herkesin bildiği Nizamülk'ün ölümü ve Hasan Sabbah'ın koca İran imparatorluğunu mahvetmesiydi. Hasan Sabbah, Nizamülk'ten sözünü tutmadığı için kin tutuyordu. Bu sözü bu kadar umursamasaydı belki de tarihin seyrinde fanatik insanların bir imparatorluğu nasıl mahvettiği yazılmazdı. Akıcı bir dili ve herkesin rahatlıkla okuyacağı bir eser olduğunu söyleyerek tavsiye ederim.