Cevahirlal Nehru bir keresinde İngiliz idaresindeki Hindistan'ı bir eve benzetmiş, İngilizlerin evin en güzel odalarında, Hindistanlıların ise hizmetli müştemilatında yaşadıklarını söylemişti. Şöyle devam etmişti: "Her ülke evinde olduğu gibi alt katta da değişmez bir hiyerarşi vardı; kahya, uşak, aşçı, erkek hizmetçi, kadın hizmetçi,
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve demiryolları hakkında söylediklerimize benzer şeyler, sömürgecilik bakiyesi çay ve kriket hakkında da söylenebilir. Baştan itiraf etmeliyim ki ikisine de tutkunum. 1985'te, ABD Kongresi'nde yaptığı bir konuşmada eski Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, gözlerinin içi parlayarak Amerikan Devrimi ile
Ben halkımın kurtuluşu, Türkiye'nin tam bağımsızlığı için savaştım. Sizler beni tanıyorsunuz. Bir yıldan beri bu bir avuç sömürücüler, vatan satıcıları, işbirlikçiler elindeki bütün imkanlarla bizi dışarıdan yardım gören, beyinleri yıkanmış, vatan haini, dışarıdan emir alan, bölücü, diye tanıtmaya ve halkımızdan bizi koparmaya çalıştılar. Bu bir avuç azınlığa göre vatanseverlik: Vatan satmak, yabancılarla işbirliği yapmak, NATO'yu ve Amerika'yı savunmak, 6.Filoyu ağırlamak, milyonlarca köylünün geçimi olan haşhaş ekimini elinden almak, işçinin grev hakkını engellemek, Amerika'ya ve emperyalizme hizmet etmektir. Biz bunlara karşı çıktık. Bunun için biz vatan haini, onlar yurtsever oldular. Bizi bu mücadeleden dolayı, güya adil mahkemelerinde yargılayan ve yine adil kurumları eli ile asacak olanlar bilmelidirler ki, biz halkımızın kurtuluşu ve Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi uğruna şerefimizle bir defa öleceğiz. Bizi asanlar şerefsizlikleri ile her gün ölecekler.
Son sözüm; yaşasın işçiler, köylüler! Yaşasın devrimciler! Yaşasın halkının kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaşanlar! Yaşasın tam demokratik Türkiye'nin kurulmasından yana olanlar! kahrolsun emperyalizm! Kahrolsun Faşist koalisyon!"
Yusuf Aslan’ın Veda Mektubu
Bütün Akrabalara,
Bu mektubumu okuduğunuz zaman artık aranızda olmayacağım. Mektubumu Senatonun idamlarımızı tasdik ettiğini öğrendiğim anda yazıyorum. Şundan emin olmalısınız ki, bugüne kadar davama olan inancım sarsılmamıştır. Sehpaya gidene kadar da en ufak bir sarsılma olmayacaktır. Ben halkımın kurtuluşu, Türkiye’nin tam bağımsızlığı için savaştım. Sizler beni tanıyorsunuz. Bir yıldan beri bu bir avuç sömürücüler, vatan satıcıları, işbirlikçiler ellindeki bütün imkânlarla bizi dışarıdan yardım gören,beyinleri yıkanmış, vatan haini, dışarıdan emir alan, bölücü diye tanıtmaya ve halkımızdan bizi koparmaya çalıştılar. Bu bir avuç azınlığa göre vatanseverlik vatanı satmak, yabancılarla işbirliği yapmak, NATO’yu ve Amerika’yı savunmak, 6. Filo’yu ağırlamak, milyonlarca köylünün geçimi olan haşhaş ekimini elinden almak, işçinin grev hakkını engellemek, Amerika’ya ve emperyalizme hizmet etmektir. Biz bunlara karşı çıktık. Bunun için biz vatan haini, onlar yurtsever oldular. Bizi bu mücadeleden dolayı, güya adil mahkemelerinde yargılayan ve yine adil kurumları eliyle asacak olanlar bilmelidirler ki biz halkımızın kurtuluşu ve Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi uğruna şerefimizle bir defa öleceğiz. Bizi asanlar şerefsizlikleriyle her gün ölecekler.
Son sözüm; yaşasın isçiler, köylüler! Yaşasın devrimciler! Yaşasın halkımın kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaşanlar! Yaşasın tam demokratik Türkiye’nin kurulmasından yana olanlar! Kahrolsun emperyalizm! Kahrolsun faşist koalisyon.
T. Yusuf Aslan
'Her ülkenin gençliği, onun geleceğinin teminatıdır. Gençliğine sahip çıkamayan, onu, çağının tutarlı dünya görüşüyle, bilimiyle donatamayan ülkeler, her türlü sömürü ile baskıdan kendilerini kurtaramazlar.."
"Uyuşturucu maddeler nedeniyle gençliği en yüksek oranda "tahribata" uğramış olan ülke Amerika'dır.
Yeryüzünde, uyuşturucu maddelerin alanının, satanın, yayanının en bol olduğu ülke Amerika'dır.."
"Ne kadar azgelişmiş bir ülkeye sahip isek de demir gibi, yarının kavgasını veren, azgelişmişlikten kurtulma çarelerini arayan bir gençliğimiz vardır. En geri bırakılmış
bölgelerimizin gençleri bile sayılamayacak kadar yüksek bir ahlaki yapıya sahiptirler..."