Günlerdir sınavlardan kitap okumaya vakit ayıramıyordum. Sefiller’e hasret duyuyordum resmen. Victor Hugo’dan bir başyapıt olabilir Sefiller. Bu gün akşam oturup 1-2 saat okuyabildim sonunda. Sınavlarım bitince bu kitabı (2 cildini de) okuyup bitirecem. Özellikle Jean Valjean ve Psikopos Myriel karakterlerine bayıldım. Umuyorum ki hepiniz Sefiller’e bir şans verirsiniz.
Sahi, Sen Hangi Mevsimdesin?
Ey gül-i rana... Ömrün beş mevsimi vardır; Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün. Şeyh Galip
Reklam
Ruhsuz
Tek bir kelama muhtaç kulaklarım ! Nasıl olurda 350.000 nüfuslu bir şehirde 7 yıl yaşayıp bir çift gülen göze muhtaç olur insan ! Yanlızlığında bir adabı olmalı . Adeta adapsızca yanlızlık ruhuma vuran. Ruhumun kilitlerini açamıyorum. Yapmak istiyorum lakin başaramıyorum. Özgürlük neydi sahi ? Hesapsızca yaşamak ! Ötekileşmiş günlerden miras kalan
Kitabın son cümleleri
Başa, en başa, Patricia'yla Ali'yi bir bilinmeze yolculadığı günlere döndü.Kendisine bir tercih hakkı tanınsaydı ne yapardı? HASRET mi, ÖLÜM mü deseler kesinlikle ölümü seçerdi Tereddütsüz...Hiç gözünü kırpmadan! Ama ona soran olmamıştı ki... Hasretler, vuslat umudunu koyunlarında taşırdı. Kim bilir? Belki bir gün... Olabilir miydi? Son nefesini verinceye kadar bu umutla yaşayacaktı Tacettin...
Sayfa 345 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okuyor
Beni herkes sevdaya asi sanır Oysa aşk beni nerede görse tanır Hasret tanır Zulüm tanır Ölüm tanır Yüzüm yüzümden utanır
“Karşı karşı dururken yüzüne hasret kaldım.”
Sayfa 113 - DeryaKitabı okuyor
Reklam
fazlayız biz ikimiz bu şehirde yükü ağır bir sevdayız hüzün kuytularında ben seni ağlarken ıslanırsın kirpiklerimde yokluğun sel olmadan git biz ikimiz bu şehirde fazlayız metruk değilim yalnız hiç değilim yokluğuna karanlıklar örtüyürum hasret kokuyor mehtap bu şehre ahın mı var yokluğunda seni söyler tenhalar
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Hürrem Sulta n da ı553-1554 Nahcivan Sef e ri sırasında Kanuni'ye ya zdığı mektubun da hükümdara olan hasretini belirt­tikten sonra İstanbullular'ı memnun edecek, şahın ailesinden bir kadın ve ya erkeğin esir edilmesi gibi bir zafer işaretinin olmamasına üzüldüğünü belirtmişti. Tabi böyle bir zafer işareti sefer sırasında öldürülen Şehzade Mustafa'ya üzülen halkın düşüncelerini etki­leyeceği için Hürrem Sultan açısından önemliydi "Canımın parçası saadetli sultanım hazretlerine içten ve gönülden, binlerce türlü hasret ve arzularla binbir dua ve sena­lar edip, yüzümü şerefli ayak toprağına sürüp, mübarek şerefli elinizi öperim. Benim iki gözüm, yoluna kurban olduğum, devletim, padişahım. Umulur ki, ben çaresiz cariyenizin büyük arzusu kabul buyurula. Benim devletim, benim saadetim, sul­tanım. Mübarek sağlığınız nasıldır? Mübarek başınız ve bütün azalarınız ve mübarek ayağınızdan nasılsınız? Şimdilik benim devletim, benim sultanım, tam sağlık üzeresinizdir. Benim iki gözüm, devletim, padişahım. Yüce Al lah hazretinden dileğim budur ki, hazret-i Allah şerefli vücudunuzu bütün hatalardan ve belalardan saklayıp, daima Allah'ın korumasında olup, Nuh gibi ömür süresiniz, inşallah! Benim padişahım ve benim ca­nımın parçası, saadetli padişahım, gözümün nuru, gönlümün eğlencesi, benim dünyalar kadar hasretim, varlığım, padişahım. Eğer sultanım, hasret elemiyle ciğeri kebap ve ayrılık kederiyle gözü yaşla dolmuş çaresiz cariyenin halini sorarsa, Allah bilir ki, benim saadetim, zamanımı n tümü gam ile geçip, ayrılığından vücudum sızlar oldu. Benim
Sayfa 188 - Yedıtepe Yayınları 2011Kitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.