Dağlarının, dağlarının ardı, Nazlıdır. Uçurum kıyısında incecik bir yol Gider dolana - dolana, Bir hastan vardır, umutsuz, Belki Ayşe, belki Elif Endamı kuytuda başak, Memesinin, memesinin altında, Bir sancı, Bir hayın bıçak...
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin Yitirmiş öpücükleri Payı yok, apansız inen akşamdan Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene Seni anlatabilsem seni Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini
Reklam
Seni,anlatabilsem seni
Seni, baharmışın gibi düşünüyorum, Seni, Diyarbekir gibi, Nelere, nelere baskın gelmez ki Seni düşünmenin tadı...
Seni anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni, anlatabilmek seni, Namussuza, haldan bilmez, Kahpe yalana. Ard-arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarıda gürül-gürül akan bir dünya...
Ayvalar, nar olanda Sen bana yâr olanda. Belâlı başımıza Dünyalar dar olanda.
Reklam
Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne cellâdın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile. Dayan rüsva etme beni.
Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi, çocuksu...
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mı?
—En leylim gecede ölesim tutmuş...
~ ❝ Dört yanım puşt zulası, Dost yüzlü, Dost gülücüklü Cigaramdan yanar. Alnım öperler, Suskun, hayın, çıyansı. Dört yanım puşt zulası, Dönerim dönerim çıkmaz. En leylim gecede ölesim tutmuş. Etme gel, Ay karanlık... ❞ ~
Sayfa 49 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi? Ruhum... Mısra çekiyorum, haberin olsun.
Cesareti söylüyor Ahmed Arif. Yiğitliği. Bir pınar gibi, bir yeraltı suyu gibi, bu tipi gibi. Dostuna yarasını gösterir gibi. Yücelerde yıllanmış katar katar karın içinde yürüyor yalnayak ve ayakları yanarak.
El ayak buz kesmiş yürek cehennem ümit öfkeli ve mahzun...
Ard-arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim.
Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgârda âsi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.