Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
İnceleme
Bir şarkı vardı, Hasretinle Yandı Gönlüm...
Bu şarkının sözleri tam da bu kitabın özeti. Eseri, sağlık problemleri, okul, iş derken bir türlü bitirememem sinirimi bozmuş olacak ki pes etmeden oturup başında saatlerce vakit geçirdim. Son sayfasına gelesiye kadar, neden bunca zamandır açıp okumadım diye sordum kendime ve sanırım verebileceğim bir cevabım yok.
Kitabı okurken onlarca duygu değişimi yaşadım. Yeri geldi Feride'nin yaşadıklarını gözümü kapatarak hissetmeye çalıştım ama hiçbir zaman anlayamayacağım duyguların hissi bile beni yeterince hüzünlendirmeye yetecek güçteydi. Feride'nin azmi, sabrı ve umudu her zaman bir çiçek gibi sulanmayı hak edecek türdeydi. Sevginin, sabır ve özlem gerektirdiği, her ne kadar sağlam temellerin üzerine kurulmuş olması gerektiğini bir kere daha Çalıkuşu, İpekböceği ve Gülbeşeker sayesinde anladım...
Kitabın her bir alıntısı altın mahiyetinde olduğu için kendi kendime onları buraya kaydetme gereği duydum...
Yazdığı bu mükemmel kitap doğrultusunda ustalığını ortaya koymuş Reşat Nuri'yi de bir kere daha sevgiyle anıyorum...
Mutlaka okuyun
10/9
Yine muhteşem bir sayı, konunun bu muhteşemliğe katkısı ne kadardır bilemem ama dosya konusu yine mükemmel, şiirler ve diğer yazılar o kadar gönlüme dokunup etkilemese de dosya konusundaki yazıların sanki hepsini paylaşmak istemek gibi bir hisse kapıldım. Muhit her geçen gün üstüne koyuyor. Bu vesileyle bir gün İzmir sokaklarında dolaşırken Kızlarağası Hanı yakınlarından geçmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam Hisar Camiine mi gidecektim yoksa başka bir şey miydi bilmiyorum. Türkü formatında "Hasretinle yandı gönlüm, yandı yandı ..." Diye bir feryat işittiğimde sabahın o erken saatlerinde, sokakların kimsesizliğinde kaldırıma çöküp kaldığım anlar geldi aklıma. Belki de türküler gerçek manada ondan sonra girdi gönlüme; yaralara merhem niyetine sürme alışkanlığı da o demlerde başlamıştı sanırım. Kütüphanenizde olmasına sevineceğiniz bir sayı olmuş. Keyifli okumalar.
Geçtiğimiz 23 Mart günü Türk besteci ve müzikolog Yalçın Tura'nın doğum günüydü.Kendisi hem çok sesli hem de tek sesli müzik alanında yapıtlar vermiştir.Hepimizin diline pelesenk olmuş "Hasretinle Yandı Gönlüm" adlı yapıt besteciye aittir.
SEVMEK NEDİR? adlı eser aslında bir melodramdır.Kültür Bakanlığının siparişi üzerine
kitap yorumu
Selam arkadaşlar
Sebahattin Ali Sırça Köşk.
.
Sabahattin Ali dili, anlatımı duru olan bir yazar.. Sinop cezaevinde 1 seneye yakın yatan, leylim ley, göklerde kartal gibiydim, hasretinle yandı gönlüm gibi çok güzel şarkıların sözlerini yazan şair, bu kitabında 17 tane öyküyle karşımıza çıkıyor. Yazar faili meçhul bir cinayete kurban giderek de sevenlerini üzmüş..Sait Faik Abasıyanık tarzına benzettiğim keyifli bir eser ile sizlere keyifli okumalar diliyorum. .
.
.
#elifkübranınkütüphanesi
MOR SÜMBÜLLÜ YILLAR
“Acıyla yüzleşmeyi ertelersen büyür, kalbini kendinden koruyacaksın.”
“Kendi dağlarıma sarılıyor kollarım. Yalnızlık ve hasret kokan. Sızlayan rüzgârlarla toz parçası gibi savruluyor içime yalnızlık. Kimse bilmez yalnızlık ne demek. Kendi kollarını göğsüne sarınca anlarsın ancak. Kendine ilaç olursun.”
“Gerçek aşk
