ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
"Eskiden kendini çaydanlık sanan bir adam vardı. Çaydanlık takıntısı ne kadar yaygın, değil mi? Fransa'daki hastanelerde kendini çaydanlık sanan bir hasta mutlaka bulunur. Bizimkisi İngiliz malı bir çaydanlıktı. Her sabah kendini üstübeçle temizleyip dururdu."
Sayfa 593 - Doktor Zift ile Profesör Tüy'ün SistemiKitabı okuyor
Reklam
Kendimi Rus edebiyatında olduğu gibi sürekli hasta, humma nöbetleri geçiren, bir deri bir kemik kalmış vücuduna yırtık, pejmürde bir kazak giymiş, göz altları mosmor, öldü ölecek biri gibi hissediyorum. Sonra İngiliz edebiyatında olduğu gibi her şeyden kendine dram biçen sürekli ağlayıp sinir krizleri geçiren biri gibi ve Türk edebiyatında olduğu gibi böyle sürekli verem olma eşiğine gelip ayılıp bayılan en son da sahiden veremden ölen biri gibi. Öksürüş biçimim bile o şekil şu an. Tanrım, bitmişim!
Korkarım ışığı resimlere ve bu kelimeleri yazmaya harcıyorum. Ölürüz, aşıklarla, kabilelerle zengin ölürüz, yuttuğumuz tatlar, nehirler gibi girip çıktığımız bedenler, içine gizlediğimiz korkular bu sefil mağara gibi. Biz gerçek ülkeleriz, güçlü adamların isimlerinin haritalara çizildiği sınırlar değil. Gelip beni rüzgarlar sarayına taşıyacağını biliyorum. Tek isteğim buydu; seninle, arkadaşlarımla, haritasız bir dünyada yürümek...
Osmanlı'dan İnsanlık Dersi
Çetin geçen muharebe boyunca İtilaf donanmasına ait İngiliz ve Fransız uçaklarının, yaralı taşıyanları, sargı yerlerini, hastaneleri, nakliye gemilerini, sivil yerleşim yerlerini ve dinî mekânları hukuken yasak olmasına rağmen bombalamaları, ne kadar vicdan ve insaniyetten uzak olduklarını gözler önüne serer. Dünya milletlerinin 1864 ve 1906 tarihli Cenevre sözleşmelerinde imzaladıkları savaş hukuku kurallarına göre savaş esnasında sivil birimlere, hastanelere, hasta taşıyan sağlık hizmetlilerine zarar vermek, savaş suçudur.
180 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Tanzimat yazarlarından Ahmet Mithat Efendi…
Yanlış batılılaşmayı ve özellikle çok bilen, ya da bildiğini sanan kişilerin aslında ne kadar içinin boş çıktığını anlatan bir eser. Tanzimat gereği cariyelik konusu da geçmekte. Kısaca özetlemek gerekirse: Mustafa Meraki Bey, alafrangaya düşkün biridir. Mihriban ve Felâtun adındaki çocuklarının giyimine özen gösterir fakat eğitimlerinin üzerine
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201822,6bin okunma
Reklam
610 syf.
9/10 puan verdi
Billy Milligan’ın Zihinleri
—————————————————————————— Daniel Keyes, Algernon’a Çiçekler romanını yazan Amerikalı bir yazardır. Daha önce Algernon Çiçekleri okuyup çok beğenmiştim. Dolayısıyla da Billy Milligan’ın Zihinlerini oldukça merak ederek okudum. Bu heyecan verici kitap William Stanley Milligan'ın hayatını anlatıyor. Daha doğrusu, birden fazla kişiliğe
Billy Milligan’ın Zihinleri
Billy Milligan’ın ZihinleriDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 2020486 okunma
Trablusgarb (Libya) Harbi...
İslâm Birliğinin nasıl bir ef­sâne olduğunu apaçık isbatladı: 1911’de İtalyanlar, yirmidört saatlik ültimatomla hiçbir haklı sebeb olmaksızın bizim olan Trablusgarb'a saldırdılar, Meşihat Makamı (Şeyhülislâmlık) CİHAD’ın tüm şartlarıyla tecellî ettiğini ilân etti: İslâm dünya­sından ne bir ses, ne bir nefes çıkmadı: Ne maddede, ne manâda...
Sayfa 27 - Kazancı KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal’in 1907 Misak-i Milli Haritasında...
(Milli And Haritasında) Suriye-lrak hududları bugünkü gibi değildi: HALEP bizdeydi, MUSUL/KERKÜK petrolleri bizdeydi. EGE’de, onikiada elimizdeydi. AKDENİZ’de, 1878’de İngiliz emânetine verdiğimiz Kıbrıs bizimdi. Trakya’yı Doğu-Batı diye yapmacık ikiye bölmeden tabiî sınırları içinde muhafaza ediyorduk. Evlâd-ı Fâtihan diyârı Rumeli’den elimizde kalabilmiş Selânik-Manastır-Kosova-Yanya’yı Anadolu kadar vatan sayı­yorduk. Bugün nasıl bir çıban başı olduğu ortada olan Irak-Suriye hudutlarının gayr-ı tabiîliğine yol vermeden, Halep-Lâziki- ye-Bekka’ya kadar, öte yandan Kerkük-Süleymaniye-Musul’u Misak-ı Millî içindeki vatan toprağı sayıyordu Mustafa Ke­mal’in haritası... Bu harita, hasta adam Osmanlı’nın taksimini bekleme­den, kan dökülmesine ve mukadder mağlubiyetleri bekleme­ den, şekil olarak sınırlarımız içinde olmasına rağmen asla ve hiç bir zaman bizim olamamış toprakları asıl sahihlerine bırakarak, TEMELİ TÜRK OLAN BİR MİLLİ DEVLET’in hududlarını gösteriyordu. Yemeni, Hicazı, Filistini ve 1911’de, devlete rağmen gö­nüllüler hâlinde Mısır üzerinden gidib İtalyan istilâsına karşı savunduğumuz Trablusgarbi (Libyayı) asıl halkına bırakıyor­du. Bırakacağımız yerlerdeki Türklerin, Türkden gayrılarla mübadelesini bile düşünmüştü. Aradığı TEMELİ TÜRK OLAN devletti. Hasta adam’ın mirâsı üzerinde nasıl olsa arala­rında ihtiras boğuşması yapacaklardı. Kavgadan asıl hududlara sahib ve ezilmemiş çıkmalıydık: Başka çâremiz yoktu. Nasıl bir ruh hâli ile bilinmez, Ali Fuad, 1907 tarihli olan Mustafa Kemal’ in bu Misak-ı Millisi’ni ölümünden bir yıl ön­cesi, 1967’ye kadar açıklamamıştı
Sayfa 23 - Kazancı KitapKitabı okudu
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Herkese merhaba, Uzun zamandır kitaplığımda olan , okumak için sabırsızlandığım bir kitaptı. Romanın türü her ne kadar Gerilim diye yazılsa da bence eksik, tamamen psikolojik gerilim türündeydi. Kitapta bir çok psikolojik sorundan bahsediliyor. Kitaptaki karakterlerin neredeyse hepsinde ya davranış bozukluğu ya da psikolojik bozukluk vardı. Kitap hem Theo'nun gözünden hem de Alicia'nın günlüğü ile paralel olarak ilerlemekte. Yazarın ufak ta olsa mitoloji katması hoşuma gitti. Kurgusu harika , anlatımı hızlı, akıcı, merak duygusu hiç bitmeyen bir kitaptı. Yazar son 50 sayfada yaptı yapacağını ve şaşkınlık içerisinde bıraktı beni. 10 üzerinden 9 vermenin sebebi ise ; kitapta beni rahatsız eden akıl hastalarından biri Elif adında bir Türk'tü. Başka hastaların milliyetini , kötü davranışlarını yazmazken Elif'i pis, küfürbaz, dolandırıcı gibi yazması hoşuma gitmedi. Biraz burada aşağılama sezdim. Sonra yazarın özgeçmişini , yarı İngiliz yarı Yunan olduğunu okuyunca neden böyle yazdığını anladım. Tek eleştirim buydu. Türü sevenler bayılacaklar.
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,231 okunma
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
149 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
25.02.2024 Kitabın adı:18 Mart 1915 (İngilizlerin "Muhteşem "Yenilgisi) Yazarın adı:Halil Ersin Avcı Sayfa sayısı:152 Çanakkale Boğazı'nda 15 Şubat 1915'te başlayıp 18 Mart 1915'te biten Büyük İngiliz Fransız Deniz taarruzu Biz Türklerin Zaferi ile sonuçlanmıştır. Acaba İngiliz Fransız büyük deniz gücü hasta adam denilen Osmanlı Devleti karşısında neden yenildi sizce? Bunu en az bizim kadar merak eden İngilizler dönemin İngiliz Deniz Lordu Churchill'den İngiltere başbakanı Asquith'e,Savaş Bakanı Lord kitchener'dan, Genel Kurmay Başkanı Murray'a kadar Savaşı sevk ve idare eden Her kim varsa sorgulamış ve yargılamışlardır. Ben de soruyorum biz bu savaşı nasıl kazandık... #kendinitanımakisteyendüşmanlarınakulakversin.
İngilizlerin Muhteşem Yenilgisi: 18 Mart 1915
İngilizlerin Muhteşem Yenilgisi: 18 Mart 1915Halil Ersin Avcı · Kozmos Yayınları · 20171 okunma
Değerlerini satarak , Başkalarının köpeği olma !!!
Ders gibi, Yıl 1917 Yer Irak.. İngiliz general, koyunlarını otlatan çobanı uzaktan bir müddet izledikten sonra,, yanına yaklaşır ve ; Eğer sürüyü koruyan köpeğini öldürürsen Sana 100 sterlin vereceğim der. Uzun zamandır zor şartlarda yaşayan çoban için büyük paradır bu miktar.. Ancak köpek de çok kıymetlidir. Çobanın tek güvendiği, sürüsünü
Ders gibi,
Yıl 1917 Yer Irak.. İngiliz general, koyunlarını otlatan çobanı uzaktan bir müddet izledikten sonra,, yanına yaklaşır ve ; Eğer sürüyü koruyan köpeğini öldürürsen Sana 100 sterlin vereceğim der. Uzun zamandır zor şartlarda yaşayan çoban için büyük paradır bu miktar.. Ancak köpek de çok kıymetlidir. Çobanın tek güvendiği, sürüsünü idare eden,
NAMAZ GÖZÜMÜZÜN NURUDUR VE ÇOK ÖNEMLİDİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 5 VAKİT NAMAZ DİNİMİZİN DİREĞİDİR 🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 SUAL :  NAMAZIN DİNDEKİ YERİ NEDİR ?
1.484 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.