“Onda bir hastalık,hiç durmayan, onu daima için için yakan bir humma var: Doğruluktan, fedakârlık, manevî temizlik hastalığı… Haksızlığın , yalanın, riyanın , hâsılı bütün ahlaksızlıkların ve zaafların müthiş bir düşmanıdır.”
Modern zamanlar tahammül duygusunu da alıp götürdü. Şimdi ızdırabı ya başa çıkmamız gereken bir stres durumu ya da ”iyileştirilmesi” gereken bir hastalık olarak algılıyoruz.
"Bu kitap zihinsel hastalığı olan ve kendinde yardım alacak gücü bulanlara adanmıştır."
psikiyatrist yazar Gary Small hastaların anılarını koruma konusunda yardımcı olurken, birçoğunun da unutmak istediği anıları olduğunu ve bu anıların ardında çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, kişinin gerçeklikten kaçmasına neden olan aşılamamış
Tsundoku, hiç okunmayan kitapların biriktirilmesidir. Tsundoku hastalığı olan bireyler okumak için kitap satın alıp, aldığı kitapları okumaz ve daha sonra evinde yerlerde, raflarda ve çeşitli mobilyalarda depolar.
KAYNAK
medicalpark.com.tr/tsundoku/hg-201....
Bir gün okuyacağımızı düşünerek ihtiyacımızdan fazla kitap almak ve bu kitapları okumadan üst üste yığmak tsundoku sendromuna yakalanmamıza neden olabilir.
KAYNAK
bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/kitaplar....
"GERÇEK HASTALIK HANGİSİ"
Mevlana Muhammed Emin, ağır bir hastalığa tutulmuştu. Bu hastalığı epey bir zaman devam etti. Doktorların tedavisinden bir fayda görmedi. İmâm'ı Rabbanî'nin büyüklüğünü duyunca, tam bir yalvarma ile mektup yazıp, şifa ve deva olan dualarını istedi. İmâm-ı Rabbani, onun arzusu üzerine şu mektubu gönderdi:
"Kıymetli oğlum! Kendi üzerinize şefkatli bir anne gibi titremeniz ne zamana kadar sürecek? Kendiniz için üzülmeniz, dertlenmeniz, ne kadar devam edecek! Kendini ve herkesi ölü olarak düşünmek, hissiz ve hareketsiz şeyler gibi bilmek lazımdır. 'Elbette sen öleceksin, o kafirler de ölecekler...' (Zümer-30) ayet-i kerimedir. Bu birkaç günlük dünya hayatında, çok zikr ederek, kalp hastalığından kurtulmak en mühim iştir. Bu kısa zamanda manevi hastalıkların ilacı, Allahü Tealayı hatırlamaktır. Maksatların en büyüğü olan kalp, Allah'tan başkasına tutulursa ondan ne hayır gelir. Ahirette kalp selameti isterler. Ruhun, Allah'tan başka şeylerden kurtulmasını ararlar. Bizim gibi dar düşünceliler, daima kalp ve ruhumuzu başka şeylere bağlamak için sebepler aramağı düşünürüz. Heyhat! Heyhat! Ne yapalım. Ayet-i kerimede mealen; Allah onlara zulm etmez, onlar kendilerine zulm ederler' (Al-i İmran-117) buyuruldu. Zahiren olan hastalığınızdan merak etmeyiniz. İnşallah sıhhate kavuşup tamamıyla iyi olacaksınız. Allah yolunda gidenlere selamlar olsun."
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Hadisi Şeriflerde : "Bir kimse üstüste üç gece ateşlenirse, anadan doğdugu gün gibi günahlarından çıkar ", "Kulun hastalığı hatalarını giderir. Ateşin altın ve gümüşün kirini gidermesi gibi,"
"Az yemek az günahtır."
"Hastalığınızın günahlar, ilacınızın da istiğfar olduğunu unutmayınız" "Hastalarınızı yiyip içmeye zorlamayın, Allah onları yedirip içirir". buyrulmuştur.
Bu hadislerde hata, günah ve hastalık kelimeleri aynı anlamda kullanılmış. Demek ki tedavi olmadan önce hastalığa götüren hataları araştırmak gerekir.
Simsarlığını yaptığım o genç hekimin simsara neye ihtiyacı kalmadı. Neden? Şundan ki, bu hekim milleti arasındaki dayanışma başka hiçbir meslekte yoktur. Başıma geldiğinden iyi bilirim, diyelim kanlı basursun da bir hekime gittin. O hekim seni bir güzel ş'aptıktan sonra gülegüle deyip salıvermez. Arkadaşı olan bir iç hastalıkları hekimine gönderir, İç hastalıkları hekimi, kulak burun boğazcıya gönderir, o sinir hastalıkları hekimine... Sinir hekiminde ne işin mi var? Onlar bulur sana bir iş... Her gittiğin uzman hekim; bir hastalık bulmadan seni salacak değil ya... Hastalık uydurmazlar, gerçekten bulurlar hastalığı; çünkü her insanda her hastalığın tohumu vardır, bunu bulurlar işte... Böylece hiçbir hekim hastasız kalmaz. Bunların bir dayanışması da şudur ki, bir hekime her ne sorsan, anlatır anlatır, sonunda hepsi de şöyle der: “Yine de bir uzman hekime muayene olmanızı salık veririm.”
Nietzsche birkaç defa hastalığını babasıyla karşılaştırdı. Bir Lütheryan papazı olan Carl Ludwig Nietzsche hayatı boyunca birkaç defa depresyona girdi. 1846'da ise epilepsi nöbetleri başladı; bu nöbetler uzun süre uzağa bakmak, iletişim kuramamak ve nöbet sonrası unutkanlık ile kendisini gösteriyordu. Aynı zamanda baş dönmesi ve kusmalarla
İsa doğduğunda gezegenimizde üç yüz milyon insan yaşıyordu. Günümüzde ise bu sayı yedi milyar. Buna dakikada yüz elli altı insan ekleniyor.Peki dünya bu yükü kaldırmaya hazır mı?
Bir adamın hafızası insanlığın kaderini değiştirebilir mi?
Adını ve neden Berlin’de bir metro istasyonunda olduğunu bilmiyordu.Elinde Noah dövmesi olduğu için
Akupunktür, apandisit , gibi cerrahî vakalardan şeker
hastalığı gibi müzmin vakalara kadar hemen bütün hastalık çeşitlerinde geniş bir şekilde kullanılmıştır.
İyi hekim, bedeni bedeniyle iyi etmez. Öyle olsa, kendisinin hiç hastalık çekmemiş sağlam bir bedeni olması gerekirdi. Bence iyi hekim, bedeni kafasıyla iyi eder. Kafası kötüyse ya da kötüleşmişse hastalığı iyi edemez