144 syf.
10/10 puan verdi
Çoklar Sokağında Bir Yalnız
“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında herkesler var olmuş bir sen ben ölmüşüm ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda” 5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası
Sakalsız Bir Oğlanın TragedyasıArkadaş Zekai Özger · Ve Yayınevi · 2019926 okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
"O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.."
Popüler olan her şeyden uzak kaldığımı burda takriben 85-90 kez belirtmişimdir. Bundan mütevellit bu kitap çıkar çıkmaz okuyup aradan çıkarmak istedim. İncelemeye de kitabı alış hikayemle başlamak istedim. Her zaman gitmiş olduğum sahafa gittim. Kitabı alırken orda bir baba bir oğul muydu yoksa bir dede bir torun muydu tam bilmiyorum; "Yeni
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216.8k okunma
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kızıl Veba /Doğum "dünün" kutlu olsun en sevdiğim kitabın yazarı!
Şimdi kapayın gözlerinizi ve hayal edin! Bir salgından geriye kalan tek insan olsaydınız ne hissederdiniz? O günleri yaşayan tüm tanıdıklarınız ölmüş, geriye bir siz kalmışsınız, bir de o günleri yaşayanların üç beş torunu... Dünya nüfusu 400'lerde ve dünyanın geçmişine dair sizden başka bir şey hatırlayan kimse yok...
Kızıl Veba
Kızıl Veba
Yıl
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Can Yayınları · 202033.2k okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı bitirdiğim zaman kendime şu soruyu sordum: Cioran, beni karanlık bir tünele mi itti, yoksa karanlık bir tünelde olduğumu mu gösterdi? Burukluk benim için cevaplardan ziyade ardından bolca sorular sorduran bir kitap oldu. Burukluk, E.M.Cioran'ın aforizmalarından derlenen bir kitap. Aforizma, basit bir tanım olarak, az söz ile çok anlam
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,712 okunma
Kafka’nın Hastalığı
“Kafka yıllardır vejetaryen besleniyordu. Bedeni için yapabileceği her şeyi yapmıştı: alkol almıyor, sigara kullanmıyor, zarar verebilecek her şeyden uzak duruyordu. Birkaç kliniğe yatarak hidrojen ve oksijen tedavisi görmüştü, her lokmayı neredeyse yüz kez çiğniyor, açık pencere önünde jimnastik yapıyor, perhizle yaşıyordu. Ama hastalık yine de musallat olmuştu. Hastalığını, günlüğünde sorduğu sorunun cevabı olarak değerlendiriyordu: ‘Ben, yaşamaya değer birimiyim?’ Bunun yanıtı, bedenine yazılmış bir karar, ne bulmak ve ne duymak istediği bir kanunun sert bir hatırlatmasıydı adeta. Veremin ortaya çıkması ise son bir uyarıydı. Hayatı yoluna girerse tüberkülozu yenecekti.”
705 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Dün gece, ta ki Dostoyevski’yi meze edinceye kadar, her cuma gecesi gibiydi bizim için; sıradan. Dört er kişiydik, son zamanlarda keşfedip artık yeni saplantımız olan bir Azeri restoranında. Şarabımız da yeni takıntımızdı G.Afrika'dan. Yeni bir şeyleri olmalı insanın, yenilemeli hayatını. Yine, ama yeni diyebilmeli şarap da olsa. Gerçi
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161.2k okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.