64 syf.
8/10 puan verdi
AMOK KOŞUCUSU - Dikkat spoiler içerebilir!
Amok Koşucusu Stefan Zweig'in benim için en değerli eseridir. Bu kitabı daha önce de sayısız kere okumama rağmen kafa dağıtmak için tekrar tekrar okurum. Tabi bunda sayfa sayısının da az olması bir etken. Amok hastalığı yanlış bilmiyorsam Malezya menşeili adamı deli gibi koşmaya iten bir hastalık. Gözünün döndüğünü kendisini amok kosucusuna benzeterek anlatan yazar harika iş çıkarmış. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111bin okunma
#smakonusu
Nadir görülen bir hastalık olan SMA ,merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen kalıtsal bir nöron hastalığıdır. Halk arasında Gevşek Bebek Sendromu olarak da bilinir. SMA (spinal müsküler atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyerek yürüme, yemek yeme ve nefes alma gibi temel kabiliyetini ortadan kaldırır. Bebekler
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İvan İlyiç'in Ölümü
Tolstoy, sen ne güzel kalemsin. Ölüme bu kadar yakın bir insan ancak bu kadar ustalıkla tasvir edilirdi. Kitap ince olmasına rağmen bitirince resmen irkildim. Gerçekten de hastalık gelmedikçe veya çevremizden birileri eksilmedikçe ölümün ne demek olduğunu hatırlamıyoruz, hatırlamak istemiyoruz. Kitaba geçecek olursak, İvan İlyiç başarılı bir aileden gelen başarılı bir çocuk. Kendi hayatını kendisi belirlemiş, hukuk eğitimi almayı tercih etmiş, her istediğini elde etmiş birisi olarak başarıdan başarıya koşmuştur. Hafif sızılarla başlayan ağrıları daha sonra şiddetlenmiş ve dayanılmaz acılara dönüşmüştür. Eserde ise ölüme karşı insanların kayıtsızlığı ve İlyiç'in ölüme yaklaştıkça hissettikleri konu edinilmiştir. Bir alıntı yapacak olursam '' Ölüm! Evet, ölüm! Hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. Vur patlasın çal oynasın!'' İlyiç'in gittikçe ağırlaşan hastalığı ve çevresindeki herkesin yaşamına devam etmesi, bu durumun İlyiç üzerinde bıraktığı ruhsal ağrıların zamanla fiziksel acılarından daha çok acı vermesi... İlyiç'in son zamanlarında istediği yalnız kalmamak, çevresindekilerin özellikle de ailesinin önemsiyormuş yapmacık tavırlarından vazgeçmesi. ''Tıpkı çocukları okşayıp avutur gibi onu da öpsünler, sevip okşasınlar, başucunda gözyaşı döksünler istiyordu.'' Kitabın sonlarına doğru ise İlyiç yaşadığı hayatı daha çok sorgulamaya başlamış ama bu durumu düzeltmenin imkansızlığına üzülerek ölümü beklemiştir. Herkese tavsiye eder, iyi okumalar dilerim...
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201944,8bin okunma
İtalyanca "kırk gün" anlamına gelen karantinanın mantığı, hastalığı başkalarına bulaştırmamak için hastaları tecrit etmekti. Yüzyıllar boyunca Akdeniz ve Avrupa'daki çeşit çeşit salgın tecrübesiyle kırk gün iki haftaya, daha sonra hastalık ve salgın cinsine ve yerine göre daha da kısa sürelere inmişti.
Sayfa 92 - Yapı Kredi Yayınları
508 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Biz yürekli kişileri severiz."
Dostlarım, size bir soru!
Rıfat Ilgaz
Rıfat Ilgaz
dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı
Hababam Sınıfı
! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim. Soru: ‘’Nasıl bu
Sarı Yazma
Sarı YazmaRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017615 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Simeranya Kaşifi: Samim
★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır. ★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Reklam
544 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.."
Popüler olan her şeyden uzak kaldığımı burda takriben 85-90 kez belirtmişimdir. Bundan mütevellit bu kitap çıkar çıkmaz okuyup aradan çıkarmak istedim. İncelemeye de kitabı alış hikayemle başlamak istedim. Her zaman gitmiş olduğum sahafa gittim. Kitabı alırken orda bir baba bir oğul muydu yoksa bir dede bir torun muydu tam bilmiyorum; "Yeni
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,6bin okunma
🍂 Bir adam güzel bir kızla evlendi. Onu çok seviyordu. Bir gün kadının bir deri hastalığı oluştu. Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı. Bir gün kocası bir iş için ayrıldı. Dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zaman ki gibi devam etti. Ama günler geçtikçe kadın güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Adam sevmeye devam etti ve kadın da onu çok seviyordu. Bir gün kadın öldü. Ölümü adama büyük üzüntü getirdi. Ve adam şehri terketmek istedi. Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki " nasıl yalnız yürüyeceksin? Bugünlerde karın sana yardım ederdi". Adam cevap verdi. Ben kör değilim. Böyle davrandım çünkü bu hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim. Aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına âşık oldum. Bende kör taklidi yaptım sadece onu mutlu etmek istedim. Velhasıl anlıyoruz ki birini gerçekten sevdiğinizde onu mutlu etmek için sonuna kadar yanlarında yürürsünüz ve bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek size iyi gelir. Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh hep aynı olacak. İnsanı sırf görünüşü için değil, içindekiler için sev. Ve Victor Hugo nun şu sözünü asla unutma : ("Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin" ...) 🍂{
Victor Hugo
Victor Hugo
}
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitirdiğim zaman kendime şu soruyu sordum: Cioran, beni karanlık bir tünele mi itti, yoksa karanlık bir tünelde olduğumu mu gösterdi? Burukluk benim için cevaplardan ziyade ardından bolca sorular sorduran bir kitap oldu. Burukluk, E.M.Cioran'ın aforizmalarından derlenen bir kitap. Aforizma, basit bir tanım olarak, az söz ile çok anlam
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,639 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kızıl Veba /Doğum "dünün" kutlu olsun en sevdiğim kitabın yazarı!
Şimdi kapayın gözlerinizi ve hayal edin! Bir salgından geriye kalan tek insan olsaydınız ne hissederdiniz? O günleri yaşayan tüm tanıdıklarınız ölmüş, geriye bir siz kalmışsınız, bir de o günleri yaşayanların üç beş torunu... Dünya nüfusu 400'lerde ve dünyanın geçmişine dair sizden başka bir şey hatırlayan kimse yok...
Kızıl Veba
Kızıl Veba
Yıl
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Can Yayınları · 202031,9bin okunma
Reklam
BİR ADAM GÜZEL BİR KIZLA EVLENDİ...' 🕊️🙂 Onu çok seviyordu. Bir gün kadında bir deri hastalığı oluştu. Kadın yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı.  Bir gün kocası bir iş için ayrıldı. Dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti. Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti. Ama günler geçtikçe kadın güzelliğini yavaş yavaş kaybetti. Onu sevmeye devam etti adam, ve kadında adamı çok seviyordu.  Bir gün kadın öldü. Ölümü adama büyük üzüntü getirdi. Adam tüm ritüellerini tamamladı ve şehri terk etmek istedi. Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki:  "-Nasıl yalnız yürüyeceksin? Bugünlerde karın sana yardım ederdi diye sordu". Adam şöyle cevap verdi:  "-Ben kör değilim. Böyle davrandım. Çünkü eşim bu hastalık yüzünden cildinin durumunu gördüğümü bilseydi hastalığından daha çok incinirdi. Onu sadece güzelliği için sevmedim, aynı zamanda şefkatli ve sevgi dolu doğasına aşık oldum. Ben de kör taklidi yaptım. Sadece onu mutlu etmek istedim." Birini gerçekten sevdiğinizde, onu mutlu etmek için sonuna kadar yanında yürürsünüz ve bazen kör davranmak ve mutlu olmak için başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek bize iyi gelir.  #alıntı
705 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Dün gece, ta ki Dostoyevski’yi meze edinceye kadar, her cuma gecesi gibiydi bizim için; sıradan. Dört er kişiydik, son zamanlarda keşfedip artık yeni saplantımız olan bir Azeri restoranında. Şarabımız da yeni takıntımızdı G.Afrika'dan. Yeni bir şeyleri olmalı insanın, yenilemeli hayatını. Yine, ama yeni diyebilmeli şarap da olsa. Gerçi
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,6bin okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsan beynini tamamen anlayabilmek hiç mümkün olabilecek mi? Kitabı okurken kendinizi bu soruyu defalarca sorarken bulacaksınız.. Yirmi dört hasta var, birbirinden ne kadar farklı hayatları olsa da ortak bir noktada buluşuyorlar. Talihsiz bir hastalık mevcut hepsinde. Çoğunlukla da tedavisi mümkün olmayan hastalıklar. Hepsi birbirinden ender
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,499 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.