Kitabım hakkında incelememi yazmadan önce olumsuz yorumları ile yaptığım yanlışı fark etmeme vesile olan hesaplara teşekkür etmek istiyorum.
...
Öncelikle kitabın kapağından başlayacağım. Kitabın kapağının sırf satılsın diye tasarlanmış olduğunu düşünüyorum. Eee diyeceksiniz kitabın yazarı sensin kapağını beğenmediğin bir kitabın var bu ne
Baylar ve bayanlar, sizlere birazdan gerçeği sunacağım. Tüm çıplaklığıyla kendi gerçekliğimi ortaya koyacağım. Yazacaklarım ne romanla ilgili ne de romanın dışındadır. Ne incelemenin hakkını verecektir ne de incelemeden bağımsız olacaktır. Ne okunmayacak kadar değersizdır ne de okuyunca aydınlanacak kadar değer doludur. Uzun lafın kısası, her şeyi
youtu.be/rhLFjGCMtxI
Yine gece ve ben baş başayım anılarla
Beyaz bir kuş öyle canlı yine düşlerimde
Hey yıllar yenilmedim size
Umutlarım yine aynı
Sessizlik geceyi sarsa da
Her gün bir yarın var ya
John Steinbeck 1962’de Nobel kazanmış değerli bir yazar. Hayatını kazanmak için çabalamış, birçok işte çalışmış, kitaplarında da çok iyi bir şekilde yansıttığı hayatın acımasız gerçeklerini tecrübe etmiş. Ki zaten böyle bir birikime sahip olmayan birinin, insanı bu denli etkileyebilecek eserler yazabileceğini düşünmüyorum… Steinbeck, kendi
Fatih Terim gibi 'Nerede kalmıştık?' diyerek başlamam gerekiyor bu incelemeye sanırım. Neden böyle başlamam gerektiğini anlatacağım birazdan. Çünkü benim için zor bir inceleme olacak... Zor, çünkü peş peşe yaptığım hatalar zinciri yüzünden bir yandan kapana kısıldım, diğer yandan, yani olumlu tarafından bakarsak, iyi de bir okuma deneyimi
Merhaba yalnızlığım, yine gideceğim.
Ömürden eksik birkaç yıl daha getirdim,
her gelişimde daha acımasız.
Ama sen, sen annem gibi hiç değişmemişsin
beni sevdiysen vardır bir yanlışım
Ne konuşabiliriz ne anlaşır
Ondan bu kaçış, ben ve hatalarım
büyüttüğün iki bakışız içimdeki acı
kalbim yokluğuna dayanamaz, alışır.
Seni görmek pencereden uzaklaşıp
izlerken üşütmüyor artık karın yağışı
Annsen, sonunda baş başayız.
Değerli 1k okurları.
Bir açıklama yazmak mecburiyeti hissettim de. Ben Azerbaycanlıyım ve Azerbaycanda yaşıyorum. Yani Türkiyeyle tek bağım kardeş ülke olması ve 1k. Ben TDK dersleri almadım. Yani Türkçeyi kendimi eğiterek çözdüm. Konuşmasıyla, yazım ve imla hatalarıyla. Doğal olarak bazen imla hatalarım olmuş olabilir.
NEDEN TÜRKÇE YAZIYORUM?
Çünkü 1k bana ilham oldu. Burada bir çok Türkiyeli arkadaşlarım, sevdiklerim var. Ve genel okurlar Türk diliyle birbiriyle anlaşıyorlar. Azerbaycan dilinde de yazıyorum bazen. Okuduğum kitaplar da oluyor. İlk başlarda Rus dilinden de paylaşımlarım oldu ama, büyük tepkiler aldım. O ayrı bi konu da. İşte imla hatalarımı yoruma doğru düzgün yazanlara minnettarım. Bazen klavye hataları da oluyordur. Klavyelerle başım dertte.
Şuan büyük bir çabayla: y-ğ harflerinin imlası üzerine çalışıyorum. Yıldızımız bir türlü barışmadı da. Arkadaşım sağ olsun, ışık tuttu yoluma. Onu da çözeceğim yakında.
Not geçmeden edemeyeceğim;
Bana imla hatalarımda önyargıyla yaklaşanlar: Siz Azerbaycan dilinde tek bir kitap okudunuz mu? Tek bir ileti attınız mı? Benden beklediğiniz hassasiyeti siz gösterdiniz mi? Ha derseniz ki, senden Türkçe yazmanı isteyen mi var? Hayır! Bu benim isteğim. Lütfen, saygı duyun. Varsa imla hatam, usulca söylersiniz, düzeltirim.
Dikkatiniz için teşekkür ederim.😇
Merhaba yalnızlığım, yine gideceğim.
Ömürden eksik birkaç yıl daha getirdim,
her gelişimde daha acımasız.
Ama sen, sen annem gibi hiç değişmemişsin
beni sevdiysen vardır bir yanlışım
Ne konuşabiliriz ne anlaşır
Ondan bu kaçış, ben ve hatalarım
büyüttüğün iki bakışız içimdeki acı
kalbim yokluğuna dayanamaz, alışır.
Seni görmek pencereden
Hiçbir zaman mükemmel olamayacağım.
Hatalar yapacağım.
Ama benim hatalarım olacak yaptıklarım.
O hatalar beni ben yapacak.
Eşsiz olacağım kusurlarımla.