İlginç bir soru diyor ki; insan en çok neyin yabancısıdır? Cevap sanki daha ilginç.
İnsan en çok kendisinin yabancısıdır.
Bir kitapta okumuştum: meczup dönüp dönüp etrafına bakıyor ve soruyor. Beni gören oldu mu?
Hani Orhan Baba diyor ya; hatasız kul olmaz hatamla sev beni. Dermansız dert olmaz dermana sal beni. Burası tam konuyla alakalı, kaybettim kendimi ne olur bul beni.
Demek ki insan kendisini kaybedebiliyor ve kendisini kaybettiğinde dışarıdan birisinin onun bulmasını istiyor.
Bir defasında şöyle söyleyivermiştim. İnsanın keşfi ancak insanla olur. Kendimize, kendimizi keşfettirecek insanlar bulalım. Peki bugün bu modern zamanlarda bu mümkün mü?
Herşeyin hızlandığı dönemde kimsenin buna vakti yok gibi..
Hani Yunus Emre'nin hazretlerinin buyurduğu; bir ben var bende benden içeri.
Kendimizin, kendimize ayıracak vaktimiz yokken bir başkası bize nasıl vakit ayırsın ki ? Bunu bulmanın bir çözümü şurada gizli: Aşk ehline alemde dil_ârâ_mı bulunmaz. Mecnun isen ey dil, sana Leyla mı bulunmaz. Harc etme nefesini feryadı çemende
Ey bülbülü nâlân sana bir gül_î dilârâ mı bulunmaz.
O zaman her şeyin başı da ortası da sonu da Aşk.
Bilmez mii insanoğlu ölüm var
Bilmez misin açılan gözler bir daha açılmayacak
Bilmez mi gözlerin gördüğü herşey görmez duyguların tepkisiz kalacağını
Bilmez misin o çok sevdiğin dünyan bu gün belkide saniyeler sonra biteceğini
Bilmez misin hakikat olmayan davaya inat ediyorsun hidayet olan gönüllerin böyle bir kusuru olmadığını görmezmisin
Bilmezmisin baki olmayan dünyaya kendini kaptırdığını
Bilmezmisin ey ecmain yattığın yerde huzurlu yat huzursuz olan her kabirde kim bilir ne kıyametler kopuyor açılan eller duaların eğilen başların secde olsun hakkı olan mevlam teslim alan aziz olan allah olsun ..
“Üç kuruşluk dünya için ne bedenini nede ahlakından ödün verme utanmazmısın sen insanoğlu hatasız kul olur mu hatanı kabul et tövbende sakınma unutma günahı olanın duasıdır tövbelerin kabul olacağını merhamet eden allahın huzuruna hidayete varacağın yerdir onun huzuruna çıkmak için daha ne beklersin “ …