159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk'ün son 300 gününü öğrenmek için harika bir kitap. Ama Ata'ma kızmadan edemedim ben. Doktorları dinlemeyen adeta bir çocuk gibi. Doktorların reçete ve perhizlerini her bozduğunda sanki ben ölüm döşeğine giriyor gibi üzüldüm ve kızdım. Doktorların yanlış tedavi ve tanıları da söz konusu fakat doğru tanı koyulduktan sonra da buna uygun davrnmadığı zamanlar olmuş. Sağlığını yitirmek uğruna Hatay için kalabalık içine çıkması... Normalde biz savaşları muharebe muharebe meydanlarında olur biliriz ama Atatürk böyle olmayabileceğinin bir örneği resmen. Ölüm tehlikesi uğruna kendini kalabalığa atması bir savaş değil mi? Cehaletle girdiği irtica karşıtlığı bir savaş değil mi? Ataerkil düzene karşı yapılan düzenlemeler bir savaş değil mi? Var oluşuyla ve öncülüğünü yaptığı her düzenleme ile hayatı boyunca bir savaş vermiş bu heybetli adam. İnsan, daha yaşasaydı neler olurdu diye düşünmeden edemiyor ama kendisi de dikkat etmemiş... En çok da bu üzüyor. Doğru teşhis ve teşhise uygun hayat düzenlemesi ile belki de iyileşecekti. Ormana gidip yaşamayı çok istemiş. Türkiye için çalışmasa bile en azından ömrü devam etseydi de hayalini gerçekleştirseydi. Zaten tüm ömrünü ülkemiz için tüketip göçtü dünyadan. Bıraktığın emanet, senin en büyük eserin, cumhuriyet hala bizimle Ata'm. Her zaman korumaya çalışacağız onu, sanki seni hayatta yutmaya çalışır gibi!
Sarı Zeybek
Sarı ZeybekCan Dündar · Milliyet Yayınları · 19941,795 okunma
225 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
LOZAN ZAFERDİR.
Kitabın özellikle "Lozan ve diğer antlaşmaların kıyaslanması" ve "Lozanda başarı" kısmı tekrar tekrar okunmalı.Israrla itibarsızlaştırılmaya çalışılan Lozan antlaşmasının ne zorluklarla kazanıldığını, ayrıca önümüze koyulan diğer antlaşmalara kıyasla ne büyük başarı olduğunu anlıyoruz. Lozandan kalan sorunların unutulup bir kenara atılmadığını bu sorunların çözümü için her zaman uygun konjonktürün beklenildiği gözümüze çarpıyor. Kitaptaki şu pasaj bunun en büyük örneğidir. "Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalandığı gün Atatürk Afet İnan'a, Şimdi Antakya meselemiz var demişti" Atatürk Hatay ile alakalı sonraki yıllarda Avrupada ikinci dünya savaşının ayak sesleri duyulurken bu siyasi zeminden çok iyi yararlanmış Hatay için harekete geçmiştir. Nitekim sonuç olarak önce bağımsızlığını sonra anavatana katılmasını sağlamıştır. Kendisi anavatana katılımını göremese de bu meseleyi halletmiş bir şekilde ruhunu teslim ettiğinden eminiz. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. Musul meselesinde de işin nasıl sürüncemeye girdiğini, ikiyüzlü raportörlerin yaptığı haksızlıklar ve İngiltere güdümündeki Milletler Cemiyeti güzel işlenmiş. Fakat şahsi kanaatim odur ki azınlıklar konusunda inanılmaz detaya girilmiş, hatta asıl konunun dışına da çıkılmış beni sıktı açıkçası. Hasılı kelam kitap genel itibariyle oldukça başarılı.
Lozan
LozanAli Güler (Akademisyen) · Halk Kitabevi · 201739 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okurken hızla ilerleyebiliyor olmak geriye dönüp sayfalar arasına kolayca göz atmak açısından güzel. Bize hareket halinde olmayı hatırlatabilen bir derleme olmuş. Bir eleştirim var; kitap sonlarında Atatürk'ün "Bana çizmelerimi giydirmesin!" sözünü İtalya'nın diktatör lideri Mussolini'nin Antalya ve çevresini almak istediğinde söylediği yazılmış. Aslında Atatürk'ün Hatay meselesinde Fransa için söylediği bir sözdür. Bu yanlış bilgi, bir işi dört dörtlük yapın diye telkin veren bir kitapta olmamalıydı.
Menemen Olma, Fenomen Ol
Menemen Olma, Fenomen OlMehmet Burak Torun · Placebo Yayınları · 201711 okunma
535 syf.
10/10 puan verdi
Savaşın kazanılmasından sonra başlayan dönemi ve Atatürk'ün ölümüne kadar olan süreci anlatan kitap, Türk inkılaplarını, cumhuriyetin nasıl kurulduğunu ve ilanını, savaş meydanında kazanılan zaferin Lozan'da masa başında da nasıl korunduğunu, yeni kurulan bir ülkede 600 senelik Osmanlı enkazını devralmanın ne demek olduğunu, Türk tarih tezini, Hatay'ın vatan toprağına katılışını, çok partili düzene geçiş çabalarını, sömürge ekonomisinden milli ekonomiye geçişi, altı okun hikayesi ve Atatürk'ün sonsuz yolculuğuna uğurlanışını oldukça detaylı bir şekilde anlatan kitap, her Türk vatandaşı tarafından dikkatle okunmalı... Ayrıca Şevket Süreyya kitabı, Atatürk'ün nasıl düşündüğünü anlamaya çalışan ve iç muhasebelerini çözmeye çalışan bir bakış açısı ile yazdığı için, ağır bir konuyu anlatmasına rağmen kolay okunan ve anlaşılır şahane bir üçleme olmuş... İyi okumalar :)
Tek Adam - Cilt 3 (Mustafa Kemal/ 1922-1938)
Tek Adam - Cilt 3 (Mustafa Kemal/ 1922-1938)Şevket Süreyya Aydemir · Remzi kitabevi · 01,220 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Kurtuluş Savaşı'nı zafere ulaştıran Birinci Meclis 1 Nisan 1923 tarihinde seçim kararı aldı. Türk halkı o yaz, Lozan barışını onaylayacak ve 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ni ilan edecek milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gitti. 23 yıl süren tek partili hayat, 21 Temmuz 1946 seçimleriyle sona erdi. 14 Mayıs 1950 ise
Atlas Tarih - Sayı 80 (Nisan - Mayıs 2023)
Atlas Tarih - Sayı 80 (Nisan - Mayıs 2023)Atlas Tarih Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 20239 okunma
493 syf.
·
Puan vermedi
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü ?
Mustafa Kemal, Namıdeğer Atatürk.Ne söylesek, ne konuşsak, ne yazsak, ne çizsek yetersiz kalacak biliyoruz, biliyorum, biliyorsunuz.Satırları okurken kimi yerlerinde duygulandım, kimi yerlerinde gururlandım, sevindim, üzüldüm.Tüm duyguları iliklerime kadar hissettim.Bu vatanın bir ferdi olarak kendisine duyduğum saygıyı ve sevgiyi kelimelerle
Babanız Atatürk- Bayrak -  Atatürkçülük Nedir - Atatürk Ne İdi
Babanız Atatürk- Bayrak - Atatürkçülük Nedir - Atatürk Ne İdiFalih Rıfkı Atay · Bateş Yayınları · 198018 okunma
Reklam
68 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.