✒ Hatçe.. Yazgısı kara, gün görmemiş, kara sevdalara düşmüş, mahpus yatmış, ölmüş ölmüş dirilmiş.. Dağı taşı yurt bellemiş, yazgısını terk etmemiş peşinden sürüklenip ahh etmemiş.. Bitlere karmış, aç kalmış, yol gözlemiş ses etmemiş.. Gebe kalmış ana olmadan yanmış, yitmiş Hatçem..
Analığımdan mıdır nedir, avratların çilesi taş oldu oturdu böğrüme, lokma oldu takıldı kaldı kursağımda yitmedi... Hatçe'ye mi yanayım Iraz anaya mı diz döveyim? Dertlerini dert belledim, gözüm yaşı aktıkça silmedim. Döndüm Hürü ana oldum sövgüyü kelam eyledim. Döndüm Iraz anaya dert söyledim derman bekledim.
" Her tepeden bir gün doğar, " "Sabreyle kızım, sabreyle." dedi Iraz ana, pustum sükut eyledim...
✒ Mert.. Yiğit.. Karayağız.. Civan Memed.. İnce Memed.. İnce Memedimiz.. Yüreği yangılı, öksüz, fıkara.. Emme gözü kara, kanı deli, vicdanı Toroslar kadar böyük.. Köpeoğullarına aman vermeyen adil, cesur, yağız mı yağız.. Tepeden tırnağa yürek Memedim..
Gayri daha yazamam. " Yandım Anam " didim ya.. Hee..hakkat yandım. Ama her yanışta küllerimden doğdum. Umut hiç tükenmedi hiç bitmeyesiye her gönülde tekrar tekrar yeşerdi.
" Hangi günü gördük akşam olmamış." dimedi mi Memed ? Göynüne tohum ekip filizlendirmedi mi?
✒ "Aslanım," didim, " Şahinim.. Bre İnce Memedim..
" Eşkıya dünyaya," didim " hiç hükümdar olur mu ? " var git yoluna..
Uğurola...
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,3bin okunma
Bana yeter
yirminci asırda olduğum safta olmak
bizim tarafta olmak
ve dövüşmek yeni bir alem için...
Yüz yıl sonra, sevgilim...
Hayır, her şeye rağmen daha evvel.
Ve ölen ve doğan
ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır
(Benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem,)
ve senin gözlerin gibi Hatçem.
Güneşli olacaktır...
NAZIM HİKMET
Ve ölen ve doğan
ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır
(benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem),
senin gözlerin gibi, Hatçem,
güneşli olacaktır...
Dışarda çocuklar bağrışıyorlar.
Çeşmeden akıyor su.
Ve jandarma karakolunun ışığında
akasyalara bağlı üç kurt yavrusu.
Açıldı demirlerin dışında
büyük, laciverdî bahçem.
A s l o l a n h a y a t t ı r ...
Beni unutma Hatçem...
Bir akşamüstü
oturup
hapisane kapısında
rubailer okuduk Gazalî'den :
"Gece :
büyük lâciverdî bahçe.
Altın pırıltılarla devranı rakkaselerin.
Ve tahta kutularda upuzun yatan ölüler.
Yüz yıl sonra,sevgilim...
-Hayır,her şeye rağmen daha evvel.
Ve ölen ve doğan ve son günlenleri güzel gülecek olan yirminci asır (benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem),senin gözlerin gibi,Hatçem, güneşli olacaktır…