“Fakat özellikle senin, aşksız yaşayamayacak biri olduğunu hissediyorum.”
“Ama ben aşksız yaşıyorum.”
“O halde yaşamın bir yalan; ya da hiç yaşamıyorsun.”
“En güzel trajedisini oynamadı, yaşadı. Hep bir romantizm kahramanı oldu o. Sahneye çıktığı o son gecede… Senin onu gördüğün gece… Kötü oynadı çünkü aşkın gerçeğini öğrenmiş bulunuyordu.”
“Altıncı gün gök ve yer bütün ögeleriyle tamamlanmıştı. Yedinci güne geldiğinde yapmakta olduğun işi bitirdin ve o gün dinlenmeye çekildin; belki de yedinci gün hâlâ sürüyor çünkü masumların, acı çekenlerin çığlıkları ulaşmıyor sana ve artık her şey güzel değil.”
“Aniden, onu kaybediyorum diye düşünüyorum, ondan ayrıldıktan sonra içine düşeceğim can yakıcı mutsuzluk aklıma geliyor, yine yüreğimi sivri bir aletle oyuyorlarmış gibi olacak diye düşünüyorum.”