"Kendini dalgalara terk et, bir kayaya yapışan midye olmaktan kurtul. Köpük ol, inci ol. İnsan yosun olmak için yaratılmamış. Havva cennette mesut değildi."
Sevmek sitemle başlar. Ayrı dilleri konuşuyoruz... İnsanla hayvan arasındaki fark şu: insan sever. Hayvan insiyaklarına boyun eğer. İnsan sevdiğini yüceltir. Aşk, bütün ıstıraplarıyla, bütün hazlanyla insanın icadı. Bilmiyorsun ki... Ben biliyor muyum? Evet, biliyorum. Sonu ne olacak, diyorsun! Kendini dalgalara terk et, bir kayaya yapışan midye olmaktan kurtul. Köpük ol, inci ol. İnsan yosun olmak için yaratılmamış. Havva cennette mesut değildi. Yazmayacaksın, konuşmayacaksın ve ...Ne kadar bedbahtım. Çöldeyim, dudaklarımın hasretle uzandığı su kuruyuveriyor. Ama bu bir serap değil ki. Sevginin biricik gıdası sevgi. Hayatımda hiç kimseyi şikayetlerimle rahatsız etmedim. Ve etmeyeceğim. Sen ilkbaharın muzipliği diyorsun. Ben ümitlerin son kanat çırpışı diyorum. Hangimiz haklıyız? Ben çocuğum, ruhum, 16 yaşında, 14 yaşında. Aşk oyunu oynayacak yaşta değilim. Ne olur bir parça düşün. Bir insanı bahtiyar etmek, bir insanı hayata bağlamak, bir insanı, belki bir asırda bir gelen bir insanı. Bir saatte birkaç mevsim! Kaç saat beraberiz. Bu gece kaç saat beraberdik. Sonra? Susuyorsun. Ölü gibi susuyorsun...
Reklam
Aşk, bütün ıstıraplarıyla, bütün hazlarıyla insanın icadı. Bilmiyorsun ki... Ben biliyor muyum? Evet, biliyorum. "Sonu ne olacak?" diyorsun! Kendini dalgalara terk et, bir kayaya yapışan midye olmaktan kurtul. Köpük ol, inci ol. İnsan, yosun olmak için yaratılmamış. Havva, cennette mesut değildi.