Ptolemaios'un ve onun atalarının yer merkezli (jeosentrik) kozmolojilerinden, Kopernik ve Galileo'nun güneş merkezli (heliosentrik) kozmolojisi aracılığıyla, dünyanın, gözlemlenebilir evrende yaklaşık milyon milyon adet galaksiden yalnızca biri olan sıradan bir sarmal galaksinin dış bölgelerinde ortalama bir yıldız etrafında dönen orta ölçekli bir gezegen olduğu modern resmi geliştirdik. Gelgelelim güçlü insancıl ilke yine de bu devasa yapının yalnızca bizim için var olduğunu iddia edebiliyor. Buna inanması oldukça güç.
O açıdan sıkıntı yok da insanlar büyük problem
Dünya ve güneş özelinde enerji kaybı miktarı oldukça düşüktür; aşağı yukarı elektrikli bir sobayı çalıştıracak kadar. Bu, dünyanın yörüngesi güneşle çakışana kadar yaklaşık olarak bin milyon milyon milyon milyon yıl geçmesi gerektiği anlamına gelir; dolayısıyla ortada halihazırda endişelenmek için herhangi bir neden yok!
Reklam
Eksiksiz bir kuram keşfedecek olursak, bu kuram zamanı geldiğinde yalnızca birkaç bilim adamınca değil, herkes tarafından anlaşılabilir olmalıdır. Ardından filozoflar, bilim adamları, sıradan insanlar, yani hepimiz, BİZLERİN VE KÂİNATIN NEDEN VAR OLDUĞU sorusuna ilişkin tartışmaya katılmalıyız. Bu sorunun cevabını bulacak olursak, bu, insan aklının en büyük zaferi olacaktır-çünkü ancak o zaman Tanrı'nın aklının ne olduğunu öğrenebiliriz. Stephan Hawking / Zamanın Kısa Tarihi
Yaratılış böyledir
İki elektron arasındaki elektromanyetik kuvvet, kütleçekimsel kuvvetten yaklaşık bir milyon milyon milyon milyon milyon milyon milyon (1 ve yanında 24 sıfır) kadar daha büyüktür. Ancak pozitif ve negatif olmak üzere iki tür elektrik yükü vardır. İki pozitif yük arasındaki kuvvet, iki negatif yük arasında olduğu gibi iticidir; bununla birlikte bir pozitif yük ile bir negatif yük arasındaki kuvvet çekicidir.
“Bilim insanları, fiilen bütün galaksilerin merkezlerinde dev kara delikler bulunduğuna inanıyorlar. Bu varsayımlar yakın zamanlarda tek tek kanıtlanmaya başladı. Kara deliğe düşerken herhangi bir şey fark etmediğiniz gibi, sizi dışarıdan izleyen bir gözlemci de olay ufkunu geçtiğinizi hiç bir zaman göremez. Gözlemcinin tek gördüğü sizin giderek yavaşladığınız ve olay ufkunun kenarında asılı kaldığınızdır. Görüntünüz giderek sönükleşir, sonunda tamamen silikleşir.”
Sayfa 46 - Alfa BilimKitabı okudu
“Kara deliğin olay ufku adı verilen bir sınırı vardır. Bu sınır, ışığın kütleçekim kuvvetinden kaçamayacağı bölgeyi belirler. Hiçbir şey ışıktan daha hızlı gidemeyeceği için de olay ufku her şeyin içeri çekildiği sınırdır. Olay ufkundan içeri düşmek, Niagara Şelalesinde kanoyla gitmeye benzer. Çok hızlı kürek çekerseniz kaçma şansınız vardır ama şelalenin kenarına kadar gitmişseniz artık kaçamazsınız. Bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur.”
Alfa BilimKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.