Ay Kenti’nin Yıkılması BÖLÜM 8
8: 25 O gün Ay halkının tümü öldürüldü. Öldürülenlerin toplamı, kadın er-kek, on iki bin kişiydi. 8: 26 Yeşu kentte yaşayanların tümü yok edilinceye dek pala tutan elini in-dirmedi. 8: 27 İsrailliler, RAB’bin Yeşu’ya verdiği buyruk uyarınca, kentin yalnız hay-vanlarıyla mallarını yağmaladılar. 8: 28 Ardından Yeşu Ay Kenti’ni ateşe verdi, yakıp yıkıp viraneye çevirdi. Yı-kıntıları bugün de duruyor. 8: 29 Ay Kralı’nı ağaca asıp akşama dek orada bırakan Yeşu, güneş batarken cesedi ağaçtan indirerek kent kapısının dışına attırdı. Cesedin üzerine taşlardan büyük bir yığın yaptılar. Bu yığın bugün de duruyor.
185 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
"ne çok acı var.."
Bu sene ara verdiğim yazarlara dönme senesi herhalde. Hayır olur inşallah. Mustafa Kutlu eserlerinden de bir süredir uzak kaldım. Her eserde kendini hemen hissettiren nostalji havasını fazlasıyla etkileyici, güzel buluyorum. İlk karşılaşma içe temas edince insan artık yolları ayıramıyor. Ara da verse kısa bir süre uzaklaşsa da yine dönüp geliyor
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,543 okunma
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
‘ Yüzyıllık Yalnızlık platforma eklediğim 100.kitap, incelemesini yaptığım ilk eser ve 2024 yılının siftahı olmasının yanı sıra; olay örgüsü ve karakter yoğunluğuyla hayran kaldığım bir şaheser oldu. -Ki en son ‘’Kim kimdi? Bu bunun nesiydi?’’ sorularıyla Alman bilim kurgu dizisi Dark da cebelleşmiştim.- Yüzyıllık Yalnızlık ile tanışmam
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202436,9bin okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
"Yaralar vardır hayatta,ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen kemiren yaralar". Kitabı okurken kahramanın psikolojik sorunları olduğu hissine kapılıyorsunuz. Olaylar gerçek mi rüya mı yoksa kendi hayal ürünü mü anlaması zor bir şekilde gerçekleşiyor. Kahramanın eşine duyduyu his aşk mı değil mi karmaşık bir hal içinde. Kurgu seven okuyucular için güzel bir kitap. Lakin sayfa sayısı az olmasına rağmen anlaşılması biraz zor konu geçişleri belirgin değil. Anlatış tarzında konunun geçtiği mekanı gözünüzde canlandırması kolay o kısmını sevdim. Benim için kitaplarda ki mekanın tasvirinin iyi yapılması kitabı daha yaşayarak okumamı sağlıyor. Değişik tarza kitap okumak isteyenler için tavsiye ederim. Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,7bin okunma
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Düşündüm, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı. İçimde müphem bir arzu. Bir yıldırım düşse de sakin pırıl pırıl bir dünyada yeniden doğsam. Azap çeken bir ruh gibi bekliyor, kolluyor, arıyorum, lakin boşuna! Dünya ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Bana göre değildi bu dünya ;bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vizdansz, aç gözlü içindi. Onlar için kurulmuştur bu dünya. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal, kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur. Bir üflemeye bakar. Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! Artık hiçbir şeye inanmıyorum. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar, birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler. Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çoçuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Nedir günler, nedir aylar? Benim için bir önemi yok bunlarıın. Mezarda olan için zaman, anlamını kaybeder...
"İlerlemenin hakkı nedir? Doğru bilgidir ve onu gerçekleştirmek için çok ve uygun araçları kullanarak çalışmaktır. Eğer siz bu halinizi korursanız hep ileri gidersiniz. İster Allah'a veya Hakk'a inanın, ister inanmayın. Çünkü teknolojide ileri gitmenin vasıtası, Hakk'a iman değil, bilgi ve çalışmaktır... O'nun hakikatine uyan kim olursa olsun ondan yararlanır... Şöyle çevrene bak, yani inandığını, Müslüman olduğunu söyleyenlere... Her hareketi Hak ve doğru olan kaç kişi var Bakıyorsun bir yığın Müslümanda kafirde olması gereken huylar ve hareketler var... Oysa kafir dediğin nice insan var ki hareketleri ve tavırları birçok Müslümanınkinden daha hak ve daha İslami'dir... Öyle olunca onların bizden ileri gitmesi Hakk'tır ve haklarıdır... Halbuki her Müslüman'ın her vasfının İslam'a uygun olması vaciptir. Oysa her fasıkın, her kötünün her hareketi hiç de kötü olmak zorunda değildir... Sanırım iş anlaşılmıştır...
Sayfa 301Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.