Ey oğul, Allah Teâlâ Âdem aleyhisselamı yarattığı zaman Cebrail aleyhisselam aklı, imânı ve hayâyı Âdem aleyhisselama götürdü ve şöyle dedi:
Ey Âdem, Allah Teâlâ sana selam eder, sana getirdiğim bu üç hediyenin birisini kabul etsin diye emreder.
Bu söz üzerine Âdem aleyhisselam aklı kabul etti. Cebrâil aleyhisselam iman ile hayâya siz gidin deyince, iman Allah bana aklın bulunduğu yerde bulunmamı emretti dedi. Hayâ da, Allah bana imanın bulunduğu yerde bulunmamı emretti dedi. Bunun üzerine üçü de bir yerde kaldı.
“
Namus deyince aklımıza hemen 'ırz' gelir. Namus kavramının 'ırz' ile sınırlı tutulması yanlıştır. Bu kavrama sözlüklerimiz şöyle bir anlam verirler: "Edep, hayâ, doğruluk ve güvenilirlik gibi faziletlerin sonucu olan ve yüksek değer taşıyan her türlü ahlâkî ölçülere bağlılık ve sadakate namus denir."
”
Haya kelimesi "hayat"tan türetilmiştir. Yağmur'a da haya denir. Çünkü toprağın, bitkilerin ve hayvanların hayatı onun sayesindedir. Aynı şekilde dünya ve ahiret hayatına da haya denmiştir. Çünkü hayası olmayan kimse dünyada ölü, ahirette mutsuzdur.