"‘Cehennem’e gönderemezsin beni.’ ‘Niye gönderemezmişim Cehennem’e?’ ‘Çünkü hayatım boyunca orada yaşadım.’ Bunun üzerine Tanrı’nın mahkemesinde büyük bir sessizlik olmuş. ‘Ne yapalım! Cehennem’e gönderemediğime göre seni Cennet’e göndereceğim.’ ‘Cennet’e gönderemezsin beni.’ ‘Niçin gönderemeyeyim Cennet’e?’ ‘Çünkü onu hiç hayal edemedim.’ Ve Tanrı’nın mahkemesinde büyük bir sessizlik olmuş.”
Kalabalık, bana yakın bir kalabalık bulabilmek umuduyla, uzak kalabalıklardan ıssızlıklara kaçardım. Bana hiçbir şey sorulmadı; hiçbir şey elde edemedim; ta ki bir gün canıma tak edip, evden epey uzaklaşana dek. Beni aramaya kimse çıkmadı. Kendi başıma, yorgun ayaklarım, koca ahmaklığım ve bulutlar gibi yükselen hayal kırıklığımla eve dönebildiğimde, akşam yemeği bitmişti. Aç kaldım. Bir şey elde edeyim derken, yemeği bile kaçırmıştım. Tabii o an gülebildiğimi söyleyemem; bakmayın şimdi de gülmüyorum. Biraz gülümser gibi yapıyorum — eee, olgunluk numaraları... Yoksa, içim kan ağlıyor. Acaba yemekte ne vardı — lokma bırakmamış kâfirler.
Reklam
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
%75 (234/312)
1/10 puan verdi
Okuyucunun zihniyle durmadan oynayan yazar, okura finale kadar yaşananların gerçek mi hayal mi olduğunu sorgulatıyor. Finale gelene kadar yaşananların gerçek mi olup olmadığını anlayamadığınız bir kitap Problemli bir ailede sevisiz büyüyen Emma küçüklüğünden beri en büyük darbeyi kolerik ''çabuk öfkelenme'' rahatsızlığından
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,318 okunma
İnsanlarla nasıl tanışılır sorusunun cevabı buldu beni bugün. Çocukluk hayali olan insanlarla tanışmak için kitapları seçen bir kadın "merhaba" dedi. Sonrasında nasıl bir aile yapısı böyle bir hayal oluşturur diye düşünmeden edemedim doğrusu.
Rukiye
Rukiye
(instagramdan kendisini bulabilirsiniz) kitabını yol, bisikletini vesait, bizleri ise yolcu kabul etmiş. Yol boyunca okurunu bulmaya adamış. Önce bir hedef belirlemiş, hedefine ulaştıktan sonra vazgeçmemiş. Nasılsa hedefler ulaşılmak için vardı. Yollar yolcular içindi. Ya kitaplar kimin içindi?
" Ben gerçekleşsin diye hiç hayal kurmadım. Elimde o kadar çok hayal kırıklığı varken buna cesaret edemedim."
Reklam
Ama asıl istediğim aranmak, bulunmak, neden böyle birşey yaptığımın, neden yalnız kalmak istediğimin sorulmasıydı. Kalabalık, bana yakın bir kalabalık bulabilmek umuduyla, uzak kalabalıklardan ıssızlıklara kaçardım. Bana hiçbir şey sorulmadı; hiçbir şey elde edemedim; ta ki bir gün canıma tak edip, evden uzaklaşıncaya dek. Beni aramaya kimse çıkmadı. Kendi başıma, yorgun ayaklarım, koca ahmaklığım ve bulutlar gibi yükselen hayal kırıklığımla eve dönebildiğimde, akşam yemeği bitmişti. Am kaldım. Bir şey elde edeyim derken, yemeği bile kaçırmıştım. Tabii O an gülebildiğimi söyleyemem; bakmayın şimdi de gülmüyorum. Biraz gülümser gibi yapıyorum -eee, olgunluk numaraları... Yoksa, içim kan ağlıyor. Acaba yemekte ne vardı - lokma bırakmamış kâfirler.
177 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kumarbaz kitabının konusu; Roulettenburg adlı kurmaca olan bir Alman kasabasında bir araya gelen kumar oynayan müdavimlerinin hikayesini konu almaktadır. Ana karakterin başarısız, çaresiz hayatını ve kumara olan düşkünlüğüyle harcanan hayatını anlatırken, ana karakterde kader kavramını vurgulamıştır. Rus ailenin yanında öğretmenlik yapan Aleksey, kumar tutkusunu ve yanında çalıştığı General’in üvey kızına da aşkını anlatmaktadır. Dürüst olmak gerekirse, sonunda Kumarbaz hakkında gerçekten ne hissettiğimi bilmiyorum : Bir yandan her zamanki gibi Dostoyevski'nin yazım stilini, Dostoyevski'nin kumar hakkındaki düşüncelerini okumak hoşuma gitti. Bu karakter aracılığıyla kumarın insanların hayatını nasıl etkileyebileceğini görebiliyorsunuz ve zaman zaman uğursuz olan, neredeyse kötü bir şeyin olacağını söyleyen atmosferi hissediyorsunuz. Öte yandan, karakterleri sevemedim gibi. Bu kitapla ilgili asıl sorunumun hikayenin kendisi olduğuna inanıyorum; okudukça daha çok sıkıldığımı ve romanın sonunda sanki ilgimi kaybetmiş gibi okumaya devam etmek istemediğimi hatırlıyorum. Sonunu okurken o kadar hayal kırıklığına uğramadan edemedim ki; gerçekten ani ve tahmin edilebilirdi, sanki yazar hikayeyi o kadar hızlı yakalamaya çalışıyordu ki daha iyi bir olabilir miydi bilmiyorum. Bununla birlikte, hikayenin bir bütün olarak kumar bağımlılığının sonuçlarıyla ilgili sonucu çok yerinde ve çok bilgilendirici olduğu kadar anlamlıydı, özellikle de Dostoyevski'nin bu talihsiz durumu kendi başına bildiği anlaşılıyor, bu yüzden bu hikaye fazla kişisel ve bir dereceye kadar gerçekçi geliyor.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,2bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
CELLAT & KARAKUŞ #kitapyorumu "Gözlerinin gururla parladığını görmek için ona karşı bir kez daha kaybederdim. Belki birden fazla..." Beklenmedik şekilde karşılaşan iki seri katil. Küre Dokuyucu namı diğer Karakuş Sloane yaptığı son avda kendisini bir anda kafeste buluyor ve aynı gün de yolu diğer seri katilimiz Cellat Rowan ile
Cellat ve Karakuş
Cellat ve KarakuşBrynne Weaver · Juno Kitap · 2024108 okunma
Artık bir aşık gibi hayalci değilim. Bir sümbül yaprağı gibi üzüntü damlaları döküyorum. Uzunca bir süre geleceği hayal bile edemedim. Tam aksine geçmişi hatırlamak istedim. Hüzün sanki güzelliğine yaraşan bir şiir oldu.
Reklam
'Abi. Büyüyünce benle evlensene!' Bir kahkaha attı. 'Abilerle kardeşler evlenmezler.' Suratımı astım. 'Ben kimle evlenicem o zaman?' 'Seni çok seven biriyle.' 'Senin kadar seven biriyle mi?' 'En az benim kadar seven biriyle. Daha azı olmaz.' Birinin beni abimden bile çok sevebileceğini hayal etmeye çalıştım , edemedim. 'O da bana hamak yapar mı?' 'Yapar tabii' Üzerimizdeki ağacın dallarından sallanan eriklere baktım. 'Erik ağacına yapsın ama hamakta uyuruz, acıkınca da ağaca çıkıp erik yeriz. Abim güldü. 'Tamam . Seni verecek kadar güvendiğim biri çıkarsa başlık olarak hamakla erik ağacı isteriz. Güvenmek lafına takılmıştım. 'Güvenmezsen vermez misin?' Başımı kaldırıp kolunu başımın altına koydu ve gökyüzüne baktı. 'Asla vermem.'
Sayfa 597Kitabı okudu
336 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba Bugün 25 dile çevrilen ve 2021 yılının en iyi gerilim kitapları arasında yer alan Hikaye Hırsızı'yla karşınızdayım. Kitapta bir yazarın başından geçen ilginç olayları okuyoruz. Jake ilk kitabıyla dikkate değer bir çıkış yapmış ama ikinci kitabıyla istediği başarıyı elde edememiştir. Üçüncü ve dördüncü romanının taslağı ise
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024255 okunma
214 syf.
7/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bir çırpıda okuyup bitirdim kitabı.Ama sonundan pek birşey anlamadım.Ucu açık bırakılmış gibi.Tüm anlatılanlar hayal ürünü mü, gerçek mi, ne doğru, ne yalan ayırt edemedim doğrusu.Çok akıcı, basit anlatımlı bir kitaptı.Sonu okuyucuya bırakılmış yada birakılmamış da olabilir!..
Cinnet
CinnetJude Hunter · Kalipso Yayınları · 2012248 okunma
Her söyledikleri ev için heyecanlanıp her birinde korkunç bir hayal kırıklığı yaşayınca dillerini çözdüm. Bir kere hiçbir bilgiyi net olarak vermiyorlardı. Böylece lafı dolandırıp yalancı pozisyonuna düşmemeyi başarıyorlardı. İçi yenilenmiş daire diye götürdüklerinde örneğin, sadece muslukları yenilenmiş bir evle karşılaşabiliyordunuz ama sonuçta bir şey yenilenmiş olduğu için yalan söylemiş sayılmıyorlardı. Merkezî lokasyonda dedikleri sizin umduğunuz merkezde çıkmasa da bir dağ başının merkezi olabiliyordu. Ulaşım araçlarına yakın dedikleri, karşılaşılabilecek ilk otobüse yarım saat yürüme mesafesinde de olsa yakınlık göreceli bir kavramdı. Stüdyo daire diye gittiğiniz ev kömürlüğün boyanmış haliydi belki ama teknik olarak bir stüdyo olduğunu kim inkâr edebilirdi. Edemedim. Hiçbir dediklerini inkâr edemedim. Ama gösterdikleri o korkunç delikleri tutacak kadar da aklımı yitirmemiştim.
Resim