Gerek yok her sözü laf ile beyana...
Susarak anlatılabilecek ne varsa onu anlatıyordu bakışlarıyla.
Sayfa 101 - İlknurKitabı okudu
Reklam
Ölüm hep yanı başımızda değil mi, bizim aklımızdan atmamız ölümü uzaklaştırmıyor. Biz kendimizi ölüme uzaklaştırınca ölüm de bize uzaklaşıyor sanıyoruz ama nafile. Ölüm bir adım ötede zaten.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ama öğrendim ki, ölüm gelip almadıysa insanı, uzaklar yakınlaşabiliyor.
Oysa şimdi bunları hayal meyal fark ediyordum. Düşünebildiğim tek şey, önümde bir yerlerde duran küçük ada ve orada bulmayı ümit ettiğim altın saçlı çocuktu.
Yaşadığı Dönemin İnsanı Olmamak
Bazı insanlar yaşadıkları zaman diliminde yapıştırma dururlar… Yüzlerine bakıldığında başka topraklara, başka zamanlara, başka göklere, başka öykülere ait olduğunu hissettiğiniz adamlar tanıdınız mı?
Sayfa 78 - Saatçi Nurettin EfendiKitabı okudu
Reklam
Ahhh
...kalbimin bir köşesini tekmeleyip dışarı çıktı. Tekmelediği yerin acısı hiç dinmedi.
Acı yüzleşme
Çünkü aylardır aynaya her baktığımda olanca zavallılığıyla çare dilenen bir yüzle karşılaşıyorum.
İnsanın söylemek istediklerini söyleyebilmesi nasıl da büyük bir nimetmiş meğer o zaman anladım.
Reklam
İnsan denilen varlığın alışamayacağı hiçbir durum, hiçbir olay yok yeryüzünde.
Umut küçük çocukların hevesi gibidir. Bir anda gelir ve bir anda kaybolur. Çocuğun oyundan vazgeçmesi gibi. Umudun artması yada eksilmesi de bu kadar gelgeçtir.
İnsanlar endişe duymuyorlar. İnsanlar yakınlarında gerçekleşen acıları duymaktan ve anlatmaktan gizli bir zevk duyuyorlar. Birilerini gizlice gözetlemek gibi anlıyor musun?
"Ölüm hep yanıbaşımızda değil mi? Bizim aklımızdan atmamız ölümü uzaklaştırmıyor. Biz kendimizi ölüme uzaklaştırınca ölüm de bize uzaklaşıyor sanıyoruz ama nafile. Ölüm bir adım ötede zaten.
Sevgilinin baktığı bir yüz her şeyi açığa vuran bir aynadır. Aşık olmak, bir yüze aşina olmaktır. Aşık olmak, bir yüze yansıyan her bir hissi en ince ayrıntısına kadar hissedebilmektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.