Orhan Veli'yi Düşünüyorum
4. Görüyorum ölümünü herkesinkine benzeyen, görüyorum sadeliğini acının yücelttiği. Duruyorum bir an hayale dalmak için erinç veren şu koskoca göğün altında.
Sayfa 17
Benim için de sensiz günlerin ve hayatın anlamı yok. Gece rüyamda hep çiçekli vadiler görüyorum. Seni görür görmez iyi bir insan oluyorum, bir şeyler yapmak istiyorum. Sensiz sıkılıyorum, tembelleşiyorum. Sırtüstü yatıp hayale dalmak istiyorum.
Sayfa 342Kitabı okudu
Reklam
Vesvese nedir? Ve mahiyeti üzerine...
Ey maraz-i vesvese ile mübtela! Bilir misin vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Sen ona ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Demek büyük nazarla baksan büyür, küçük görsen küçülür. Korksan ağirlaşir, hasta eder. Korkmazsan hafif olur, hafî kalir. Mahiyetini bilmesen devam eder, bilsen gider. Öyle ise bu marazin devâsindan beş vechini beyan edeceğim. Belki sana da şifa olur. Zira cehil onu davet eder, ilim onu tardeder. Birinci Vecih: Şeytan, şüpheyi kalbe atar. Eğer kalb kabul etmezse, o şüpheden şetme döner. Hayale karşi, şetme benzer bazi hatiralari ve bazi münâfi-i edep çirkin hâlleri tasvir eder. Kalbe eyvah dedirtir, ye'se düşürttürür. Vesveseli adam zanneder ki, kalbi Rabbisi'ne karşi sû-i edebde bulunuyor. Müthiş bir halecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister
Sayfa 194Kitabı okudu
Seni görür görmez iyi bir insan oluyorum, bir şeyler yapmak istiyorum. Sensiz sıkılıyorum, tembelleşiyorum. Sırtüstü yatıp hayale dalmak istiyorum. Sen beni... beni sevmekten utanma...
Insan artık evinden sadece hayale dalmak için çıkar.
Sayfa 871
Bir Sallantı Bedenime
“Sefil bir çığlıkla ne yapılabilir ki? Ben niye yazdıklarımı aynaya tutup tersinden kendi içime bakıyorum ki? Kime sorduysam seni yok, beni yok, onu yok dedi. Ama varlık kırmızı bir ilaç gibi boğazımdan aşağı düşerken boynuma sarılı ilmik onun aşağı düşmesini engelleyen boyunsuz bir mezar taşı gibi. Niye diye sorduğum her şeyin cevabı varsa eğer niye sorayım ki, cevapsızlığın içinden geçen yolun keyfine eremeyeceksem. Yaprakları bile sarmak gerekiyorsa, matematik bir yokluk bulmalı bedenim başımın içine. Gidip bir hayale yalnızlık kiraladım ben de. Kırkçatallı gökyüzü ve ince menevişli kibar takım yıldızları bana bir gece balosu yaptılar. Uydular bana çok uydular, uygun adım uygun bir yerler aradık seyre dalmak için. Yıldız savaşçılarını izleyen gök ahalisi çok gülüyordu, orada komik bir filmmiş savaş filmleri. Kahkahaları yıldızlara çarpıyordu. Yol uzundu, yorulmuştum ama tüm mesele de yoldu, gittiğim yer değil, gitmenin kendisiydi. Parçalarım sızlamıştı, kopacak gibiydim, söyleyecek lafım kalmamıştı, belagat satan bir adam vardı, onu arıyordum. Yokluğu heyecan vermişti, heyecanla sözü takas edecektim. Bulamadım, ip buldum, bir de at kestanesi ağacı, bir de sallantı bedenime…”
Reklam
216 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.