Herman Hesse'in bu kitabı bana biraz yorucu geldi. Buna da, belki benim felsefi ağırlıklı kitapları pek isteyerek okuma alışkanlığımın olmaması sebep olmuştur diyebilirim.
Kitapta, çift kişilikli yapıda olduğu öne sürülen ana karakterin kendi iç dünyası ve dış dünya ile olan ilişkileri anlatılmakta. Bu anlatım yapılırken, kişiliğin birinin bir hayvan karakterinde olması sebebiyle sık sık hayvansal ve insansal içgüdülerden bahsedilmekte ve bunlar karşılaştırılmakta, bu esnada da, gerçekler, hayaller, istekler, pişmanlıklar, rüyalar, neredeyse herşey birbiri içine geçmiş vaziyette felsefi ağırlıklı olarak okuyucuya yansıtılmakta.
Tabii ki bu durum da, dolayısıyla kitabın akıcılığını tamamen ortadan kaldırmış, sıkıcı ve ağır bir kitap olmasına sebep olmuş. Kısaca söylemek gerekirse ben, kitabı okuyup bitirmekte bayağı zorlandım diyebilirim.
Şunu da açıkça ifade etmeliyim ki, buraya yazdıklarım tamamen benim, basit bir kitap okuyucusu olarak , kitabı okurken ve okuduktan sonraki hissettiklerimdir. Yoksa büyük bir yazar tarafından böyle ustaca ve felsefi ağırlıklı olarak yazılmış bir kitabı değerlendirmek benim yapabileceğim bir şey değildir. O yüzden özellikle bu kitap için, mutlaka, edebiyat konusun da eğitimli ve tecrübeli kişilerin değerlendirmelerinin dikkate alınmasının gerektiği kanaatindeyim.