#OkudumBittti
#KitapYorumum
#FedericoAxat
#İyiAdam 374 sy
Çocuklar için asıl büyük tehlike kapalı kapılar ardındaki bir aile bireyidir, geleceğini etkileyen, şimdi ki ''BEN''e şekil veren..!!
-----------------------------------------------------------
Bu gece sizlere kalemi ile ilk kez tanıştığım ,her sayfası akıllara zarar,
Kitap tam bir karmaşa; kelimeler ,cümleler ,hayaller ,gerçekler, rüyalar ,sayılar, formüller her şeyi birbirine sokmuş bir yazarla
Karşı karşıyasınız ....kitabın rusya da yasaklanma nedeni insanları kitap okumaktan soğutmamak için olsa gerek diye düşünüyorum . kitap 140 sayfa sonra başlıyor genelde buraya kadar cinsel hayatı fantezileri ( özellikle dudak takıntısı var) nesnelere kendi yarattığı isimlerle hitap etmesi okuyucuyu daha bir açmaza sürüklüyor ” muhterem burada neyden bahsediyor diye çözmeye çalışıyor ” kitapta dipnot ve açıklama kısımları oldukça yetersiz bu da okuma kalitesine pek yardımcı olmuyor, elinizi sürekli Google’ da mana avına göndermek zorunda kalıyorsunuz hele bir 239 sayfa sonrası var ki ......
Uyku, dünyaya çekilen perde; rüyalar, bir başka dünyanın kapısını açar. Demek ki iki türlü dünyada yaşıyorum... Hayaller ve gercekler de birbirine zıt iki dünyada beni yaşatıyor.
Edebiyatın hemen her türünde kitaplar yayınlanmış olan Tahsin Yücel çoğu zaman ilgiyle okuduğum ve saygı duyduğum bir kalem; gel gelelim özellikle eleştiri ve kuram kitaplarındaki inanılmaz ağır dil ile kelime seçimleri ile barışamadım gitti. Kendi içinde kendinden olanları eleştirmede cimriliği bilindik sol cenaha dönük ironi yüklü eleştirileri
Sevgi-ayrılık-ihtiras-kıskançlık-hayaller-gerçekler gibi hayatın içinden temalara sarılıp okuyucuyu da içine almak istemiş. Zaman zaman da almış. Ancak başından sonuna bir dağınıklık bir dağınıklık. Müthiş ve içine çeken bir hikaye ile başlıyor devamında zorlama bir hikaye ile metrelerce öteye fırlatıyor. Bu zorlama aforizmalara da yansımış çokça. Okuyucuyu baktığı yerden bakmaya zorlayan mantaliteye ilaveten , söylenmemişi söylemek adına anlaşılması güç, bir o kadar da anlamsız cümleler baştan sona bir ahenk yakalamasına imkan vermemiş.şimdi aklıma geldi; hani nasıl anlatsam diyordum. Hani dağınık dağınık, kopuk kopuk rüyalar görürüz .Birden çok hadise ilgili ilgisiz ,ama bağlayamayız birbirine. Zaten uyanınca da hatırlamayız hiç bir şey ya işte öyle bir şey...
Bu kadar olumsuz eleştiriden sonra iyi bir şeyler yok mu?
Elbette var ve bende onları ileride sizinle paylaşmak için satır satır not aldım zaten.
JULIE KAGAWA~DEMİR KRAL
Demir.. Buz.. Lanetli bir aşk.. Meghan Chase, 16 yaşında, monoton bir hayat yaşıyor, hiçbir yere uyum sağlayamıyor ve tek bir yakın arkadaşı var.. Tüm bunların açıklaması olduğunu ise maalesef bilmiyor. Doğum gününde küçük erkek kardeşinin kaçırılması ile kızımız Olurolmaz diyarına adımını atınca hayaller gerçekler, rüyalar masallar birbirine karışıyor.. Bir de tabi kalbine bir buz saplanıyor.. ASH.. Ondan korkup kaçmalı mı yoksa bu gözlere kapılmalı mı ? ~~ İki gün içinde (hatta iki gün bile sürmedi bitirmem..) bitirdiğim Demir Periler serisinin ilk kitabı olan Demir Kral aslında tam bir başlangıç kitabı.. İlk 200 sayfasında neredeyse tüm karakterler anlatıldığı için biraz kafanız karışıyor gibi hissediyorsunuz ama bu sizin merakınızı daha fa körüklüyor.. Zaten daha sonra bir solukta okumanıza neden olacak olan savaşımız başlıyor.. Çok güzel bir kurgu olmuş, fantastik sever herkese tavsiye ederiim kesinliklee. Yazar her sayfada heyecanı dorukta tutmayı başarmış ! Ayrıca inanıyorum ki diğer kitapları daha güzel oturmuştur ve daha sürükleyicidir.
Demir KralJulie Kagawa · Pegasus Yayınları · 2014243 okunma