Maamfih sen ortadaki boşluğa bakma. Boş görünen o saha doludur, çöl sanılan bu alemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O millettir, o Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır, işte şimdi onun üzerindeyiz...
Sayfa 109Kitabı okudu
Hayat senden neleri aldıysa inan hepsi egiticiydi ve senin için gerekliydi. Sakın isyan etme, her olanın içindeki değeri bul ,anla,keşfet. Daha güzeli, sen tekamülünde gereken basamagi aşınca zaten seni bulacak. Her kaybettigine sükredecegin gün gelecek. Istediklerin mi olmuyor, o zaman anla ki ruhunu ihtiyaci olan başka seyler oluyor aslinda. Tesadüf yok, ilahi seçimler var. Hayat aslanda bep olmasi gerektigi gibi akıyor tüm ihtişamı ve manevi derinliği ile… Hayat her an sana farkindalık sunmak için is başında Hayat birçok kapıya sahip, bir kapi kapanir kapanmaz yenisi açılmaya hazir, yeter ki sen hala o kapananın ardindan bakma. Sen kalbini açinca ve górmeye hazir olunca, binlerce vesile sana adeta akacak. Inandigin her sey, zaten her şeyden bağımsız ilk andan itibaren senindir.Bir niyete girince sen, elbette ki dürüstlüğün de samimiyetin de o konuya olan bağlılığında sınanır. Hayat, daima "manevi anlamda" daha iyisi adina calisır Her olay bir digerine bağlıdır, her ruhun baska ruhlarla görünmeyen bağı vardır.Güvenle bekle dilegini, onu sen gerçek yapacaksin. Hiç ummadığın vesileler sana yolları açacak. Kendine cok iyi davran, iyi iyiyi Çekecek. Neye inanmissan Onu alırsın. Senin kısmetin senden başkasına isabet etmez. “Aslında korktuğun falan yok Korktuğun şey korkunun ta kendisi Korku seni kandırıyor.”
Reklam
5 Kuruşu Sana Versin Köse Efendi, yolda yürürken biri ensesine öyle bir vurmuş ki nerdeyse yere düşecekmiş. Hiddetle dönüp bakmış, karşısında tanımadığı genç bir adam. Köse Efendi sormuş: "Ne cüretle vuruyorsun!" "Özür dilerim efendi, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım ama siz pireyi deve yaptınız." "Yürü o
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Ne denmişse yalan hayat için, İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda. Cümle geçmişimi aziz bileceğim Turnam bir gün bırakmayacağım seni Yaşamak ve sevmek için art arda, Ömrüm oldukça peşinden geleceğim...
Allah'ın lütfu dışında kalan hiçbir yöne bakma.
Sayfa 19 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
bittiği ana kadar başladığını sandığım şeyler devam eden şeyler ölüsünü gömdükten sonra nereye gideceğini bilenlerin yaşama bilgisi nereye bakacağını bilenlerin bakma arzusu insan alışıyor insan alışıyor dediklerinde bana gelen titreme seni indiğim uçurum dikenini sevip gülüne katlandığım bu hayat yeri
Sayfa 60 - Everest
Görünüşe bakma, dedi... İnsanı vergiler, faizler ve hırsızlar yiyip bitiriyor...
Sayfa 185 - Oda yayınları...Kitabı okudu
Yaşanan her olayı insan, lehine çevirebilecek bir güce sahiptir. Eğer yönetmeyi bilirsen, bu hal insana yeni kapılar açar; kişinin kendisine ve hayata yeni bir açıdan bakma fırsatı verir
"Sonbahar geliyor." diye iç çekti çocuk yanım. Kışa hazırlanıyordu şehir, kışa hazırlanıyordu hayat, kışa hazırlanıyordu tüm sıcaklıklar.
Sayfa 304 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ey kulum, bana gönülden rücu et
Hak der ki ; ey kulum, bana gel gönülden rücu et ; geceleri uyuma can göklerine çık. Canın gülbahçesinin kapısı senin için açıktır ; yemenin ve uyumanın dikenini bırakta açlık yemeğini al. Upuzun ve düzgün servi ağacı gibi bir boy iste de aşk bağına gel ; çünkü insanın gözünü bu tâlih, sabırsız ve aç yapar. Hayat veren o sonsuz diri arkadaşındır ey gönül ; on günlük ömre bakma o sonsuz diri olanı bul ve ona boyun eğ. Canı da derdi de ve gamı da sana veren odur ; derdi veren dermânını da verir, sabırsız olma, Mâdem Hâk seninle, sen de var O'nunla ol ; rızâsını gözet, hayâ et de O'na itâatkâr ol. Hakkı, hep Hâk'la ol da gönülden neş'e bul ; huzur zevkinden seni nefsin menetsin.
Sayfa 615
Yani artık haddimi biliyorum, önünde ‘hayat’ denilen bir taşlık bulunan dağ evimde senin dönemince bilinmeyen ruhsal karışıklıklarımı yaşıyorum, kuyudan su çekiyorum ve eşeğime yüklediğim dallarla ocağımı yakıyorum. Buna ‘şimdilerde’ kaçış diyorlar babacığım; birtakım toplum sorunlarını çözemeyeceklerini hisseden burjuva, yani senin anlayacağın şehirde yaşayan ve üstelik şehirdeki günlük yaşantının geleneklerini benimseyen aydınlar böyle yapıyormuş. Sen böyle söyleyenlere bakma babacığım. Oğlunu onlardan öğrenecek değilsin ya.
Hayat insanı yalanlara alıştırabilir ama ben içimdeki sesi dinleyip bu sahte dünyanın dışına çıkacağım...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.