"Tanrılar arasından hangi tanrıysa, işte o, kaos kütlesine düzen verdi ve kütleyi kozmik zerreciklere ayırdı;
yeryüzünün ilk kalıbını da o döktü. Her yanı aynı biçimi alsın diye kocaman bir küre yaptı. Hiçbir yanı verdiği hayat şekillerinden yoksun kalmasın diye yıldızlarla tanrısal şekiller göğün döşemesini kapladılar, deniz parıltılı balıklara yatak oldu, yeryüzü hayvanlara kucağını açtı ve uçarı hava kuşları barındırdı. İnsanoğlu doğmuştu. Tüm hayvanların bakışlarının yere dönük olmasına karşılık, o tanrı yalnızca insana yukarıya doğru bakma, iki ayağı üzerinde dik durma ve gözlerini gökyüzüne kaldırma olanağı tanıdı."
Bilmem nerelere gidersin gönlünce
Hangi medar şehrine, bir akşam vakti.
Gürültülü sokaklar, evler, iri kuşlar
Çıplak kadınlar arpa döver taş havanlarda
Bir pencereden ansızın bir hazin şarkı başlar…
Bir basık meyhanedir köşedeki, kemerli
Yol boyunca keşkül uzatır sıska çocuklar.
Trahomlu ve sıtmalı bir viski içerim
Sahilde zencefil yüklü gemiler uyuklar..
Ne denmişse yalan hayat için,
İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
Cümle geçmişimi aziz bileceğim
Turnam bir gün bırakmıyacağım seni
Yaşamak ve sevmek için ardarda,
Ömrüm oldukça peşinden geleceğim…
Arkana bakma dostum. Asla arkana bakma. Sonradan fikir yürütmeden, suçluluğa kapılmadan, duraksamadan ilerle. Hayatın önünde uzanmaktadır, arkanda değil. Yaptığın şeyi yapmışsındır. Bunu değiştiremezsin; fakat ilerleyebilirsin.
-Neale Donald Walsch