Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zamanında bana kaderin sert yüzü olarak görünen şeyi bugün bir takdir-i ilahi olarak görüyorum. Zaruret tanrıçası beni kollarına almış ve çoğu zaman mahvetmekle tehdit ediyordu. Engellerle birlikte iradem de kuvvetlendi ve sonunda başarılı oldum. Beni sertleştiren, pişiren o devreye şükran borçluyum ve sertleşme gücüne sahip olduğum için memnunum. O devir beni kolay hayatın hiçliğinden alarak, narin bir yuvanın nazlı çocuğu olmaktan kurtarıp yeni kaygılar vermişti. Beni sefalet ve zaruret dünyasına atmış, ileride kavgasını yapacağım gerçekleri öğretmişti. Bütün bunlar için o ıstırap yıllarına şükran borçluyum.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
_Hayat = Istırap ve sefalet. _Göz kamaştırıcı şatolarında zenginlerin şatafatı bile, aslında hayatın özünden, mutsuzluk ve sefaletten kurtulmanın beyhude bir çabasından başka bir şey değildir. _Hayatın anlamı, aslında hiçbir anlamı olmadığı. Sanatın hayatı katlanabilir kıldığını; sanat ile kısa süreliğine dahi olsa, sonsuz bir çabalama ve arzu
sakin ol! şu sadık varlığıma duyduğun nefrete kapılıp gitmeden önce yalvarırım beni dinle! yeterince acı çekmedim mi ki ıstırabıma ıstırap katıyorsun? hayat birbiri üstüne yığılı kederlerden başka bir şey olmasa da benim için hâlâ kıymetli ve korunmaya değer. unutma ki kendinden güçlü kıldın beni. boyum senden uzun, iskeletim daha esnek. yine de karşıma almayacağım seni. ne de olsa yaratanımsın ve sen üstüne düşen, bana borcun olan görevi yerine getirdiğin sürece, ben de efendim ve yaratıcıma karşı uysal ve yumuşak başlı olacağım. ah, frankenstein, herkese karşı insaflı olup da yalnızca adaletini, hatta merhamet ve şefkatini en çok hak eden bana karşı acımasız olma! yaratanım sensin, unutma. âdem’in olmam gerekirken, haksız yere mutluluktan mahrum edilen, cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum. nereye dönüp baksam bir tek bana yasak olan o saadeti görüyorum. Bir zamanlar müşfik ve iyi yürekli biriydim, sefalet bir iblise çevirdi beni. mutluluğumu geri verirsen tekrar erdemli olurum.
"'Sakin ol! Şu sadık varlığıma duyduğun nefrete kapılıp gitmeden önce yalvarırım beni dinle! Yeterince acı çekmedim mi ki ıstırabıma ıstırap katıyorsun? Hayat birbiri üstüne yığılı kederlerden başka bir şey olmasa da benim için hâlâ kıymetli ve korunmaya değer. Unutma ki kendinden güçlü kıldın beni. Boyum senden uzun, iskeletim daha esnek. Yine de karşıma almayacağım seni. Ne de olsa yaratanımsın ve sen üstüne düşen, bana borcun olan görevi yerine getirdiğin sürece, ben de efendim ve yaratıcıma karşı uysal ve yumuşak başlı olacağım. Ah, Frankenstein, herkese karşı insaflı olup da yalnızca adaletini, hatta merhamet ve şefkatini en çok hak eden bana karşı acımasız olma! Yaratanım sensin, unutma. Âdem’in olmam gerekirken, haksız yere mutluluktan mahrum edilen, cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum. Nereye dönüp baksam bir tek bana yasak olan o saadeti görüyorum. Bir zamanlar müşfik ve iyi yürekli biriydim, sefalet bir iblise çevirdi beni. Mutluluğumu geri verirsen tekrar erdemli olurum.'
"İhtiyaç içerisinde bulunmak ve sefalet, ıstırap üretir; buna mukabil eğer bir insan sahip olması gerekenlerden daha fazlasına malikse can sıkıntısına düçar olur... Dolayısıyla aşağı sınıftakiler günlerini ihtiyaçları tedarik için sürekli bir mücadele ile, bir başka ifadeyle, ıstırapla geçirirken, yüksek sınıflar can sıkıntısıyla biteviye ve çok kere umutsuz bir savaş halindedirler..."
Sayfa 6 - Şule Yayınları 1.Basım Ağustos 2013Kitabı okudu
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Allah, CHP'ye hidâyet kapılarını kapamıştı.
"CHP'nin zincirli hürriyeti, dünyanın hiçbir yerinde görülmüş değildir." Toplumların kendi tarihiyle yüzleşmesi zordur. Her millet kendi tarihini yücelterek milliyetçilik duygularını kabartır. Binaenaleyh toplumlar tarihsel birtakım acı gerçekleri sümen altı eder veya görmezden gelir. İşte bu kitap toplumumuzun özellikle
Kara Kitap
Kara KitapEşref Edip · Beyan Yayıncılık · 2000169 okunma
Hayat ve kâinatin sebep ve varlığında bana ait hiçbir şey görmüyordum. Her şeyden bıkmıştım, bu uzun sefalet ve istırap içinde şikâyetten, mustarip olmaktan, ölmek istemekten bıkmıştım. Hiçbir şey yapmayacak, hiçbir şey istemeyecek bir hâlde, ölmek bile istemeyerek, istemekten, İstememekten, tereddütten, şüpheden, her şeyden bıkmıştım: Bıkmaktan bıkmıştım.
Fakat varoluştan ne kazanacağım ben? Dolu olduğunda sefalet oluyor sadece, boş olduğunda da sıkılma hali. Nasıl olur da bana böyle zavallı bir ödül verirsin, bu kadar çok çaba, bu kadar çok ıstırap için?
Reklam
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Istırap, hayatımızın ilk ve doğrudan konusu olmadıkça varoluşumuz dünyadaki en değersiz ve uygunsuz şey olur (amacından bütünüyle sapar). Dünyanın neresine baksanız hemen karşınıza çıkan ve nerede hayat varsa kaçınılmaz olarak orada bulunan ihtiyaç ve zaruretlerden kaynaklanan bu sınırsız acının, bu muazzam ıstırabın hiçbir amaca hizmet etmediğini ve bütünüyle arızi, tesadüfi olabileceğini varsaymak saçmadır. Acıya duyarlığımız hemen hemen sınırsızdır, ama hazza duyarlığımız dar sınırların cenderesi içindedir. Her bir münferit ıstırap öyküsünün bir istisna gibi görüldüğü doğrudur, fakat genel olarak ıstırap KURALDIR.
Sayfa 13 - Say yayınlarıKitabı okudu
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Doğrusu Herkes her zaman belli bir Tasa, kaygı, endişe, ıstırap ya da sıkıntılı terkibine ihtiyaç duyar. Nasıl ki bir gemi sağa sola yalpalanmadan dosdoğru yol alabilmek için bir denge ağırlığına ihtiyaç duyarsa.
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Halbuki Can sıkıntısı insanda en büyük belalardan en doğrudan hissedilen cezalardan biridir. H ayattaki tek amaçları keselerini doldurmaktan ibaret olup, kafalarının içini ölümüne boş bırakan bir sürü Sefil yaratıkta görürüz bunu Kendilerini götürüp azap içerisinde kıvrandıran Can sıkıntısının kollarına teslim ettiklerinden bizzat bu servetleri onlar için bir cezaya dönüştürmüştür.
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
. Dolayısıyla dramlar ve destanlar genellikle, sadece Savaşı ıstırabı eziyet gören erkek ve kadınları ve çırpınmalarını seyrettiğimiz, bir gösteri kutusudur
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.