Hayat onlar için bir muamma ve bir mücadele alanıdır ve ölüm tesadüfî bir sondur. Bunun hiç ama hiçbir istisnası yoktur. Hepsini tanıdım onların, eğer bir teki hayatı tatmış olsaydı, ona katılır, onunla kalır, şöleni paylaşırdım onunla
İşte, ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine müptelů ve endişe-i istikbal ile is tikbalini ve hayatını te'min için çabalayan biçâreler! Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz; meşrů dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kâfidir. Haricinde ve gayr-i meşrů dairedeki bir lezzetin için de bin elem olduğunu, sabık beyanatta elbette anladınız.
Sayfa 130
Reklam
Antik Yunan ressamlarının hikâyesi
Şu kesin: Bir şey ne kadar gerçek görünüyorsa o kadar gerçekten uzak, ne kadar gerçekten uzak görünüyorsa o kadar gerçek. Boş felsefe yapmıyorum. Antik Yunan ressamlarının hikâyesi. Zeuxis ve Parrhasius resim yarışmasına katılır. Süre biter. Zeuxis resmini örten perdeyi kaldırır. Bildik meyve tabağı. Herkes hayal kırıklığında. Sıra Parrhasius'a gelmişken bir kuş Zeuxis'in tablosuna dalıp resimdeki üzümleri gagalayınca alkış kopar. Sonuç bellidir. Zeuxis, rakibini küçük düşürmek istemez. "Eserini görmekten bizi yoksun bırakma," deyip resmini örten perdeyi kaldırmasını ister. Parrhasius oralı olmaz. "Perdeyi kaldırsana. Bak, bizi güneşin altında bekletiyorsun." Parrhasius, "Resim karşınızda," der. Yakından bakarlar. Parrhasius duvara perde resmi yapmıştır.
Sayfa 36 - EvetestKitabı okuyor
“Hayat onlar için bir muamma ve bir mücadele alanıdır ve ölüm tesadüfi bir sondur. Bunun hiç ama hiçbir istisnası yoktur. Hepsini tanıdım onların, eğer bir teki hayatı tatmış olsaydı, ona katılır, onunla kalır, şöleni paylaşırdım onunla..”
Kitap okuyabilmek , zevk ve hayal dünyasına bir kapıdır aynı zamanda .
Sayfa 221 - Koridor yayınları Birinci Baskı İstanbul 2008 Çeviren : Selim YeniçeriKitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Reklam
1.000 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.