Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
105 syf.
6/10 puan verdi
Tante Rosa. Rosa Teyze yani. Sevgi Soysal'ın okuduğum ilk kitabı. Ondan önce hayatını okudum. Kısa süren, dolu geçmiş bir hayat... 40'ında son bulmuş. Tante Rosa'yı inceleyenler Rosa'nın kadınlara rol biçen topluma karşı baş kaldırdığını söylüyorlar. Evet, toplum kurallarına karşı bir yaşam sürmüş Roza. Fakat bence pek bir anlamsızca. İnceleyenler, eleştirmenler "Toplumun biçtiği rollere girmeyi reddedenlerin de mutlu olabileceğini" söylüyorlar. Bu mümkün olabilir. Yalnız seçilen hayat Tante Rosa'nın hayatıysa mutlu olmak pek mümkün değil bence. Karşı duruş adına yapılan bütün anlamsız seçimleri kutsamaktır bu yapılan. Ve samimi değildir, gerçek hiç değildir. Yanlış yönlendirir. Toplum bize bazı roller biçmiştir ve bunları elbette kabul etmek istemeyebiliriz. Fakat toplumun bize gizliden biçtiği rollere kapılmayı da reddetmek gerekir. Neyi seçersek seçelim toplumun içindeyiz. Dolayısıyla seçimlerimiz de toplumun var ettiği seçeneklerdir. Tante Rosa'dan benim çıkardığım sonuç hoş değil. Bencil bir yaşam, bile isteye yaşanan yanlışlar, sıkıntılı zamanlar. Öyle bir hayatı seçip de yaşamaya karşı bu kadar istek duyan biri olacağını pek zannetmiyorum. Dolayısıyla gerçekçi değil. Sevgi Soysal'ın üslubuna gelince, şiirsel bir dili var. Çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Fakat dilinin alaycılığı eğlendirici bir kitap olmasını sağlamış. Diğer kitaplarını okumak için istek uyandırdı bu kitabı. Tante Rosa sadece okunabilir, bir yazarın düşüncelerine, hayal gücüne tanıklık etmek için. Çok büyük anlamlar çıkarmayı beklemek yanlış olur. Dediğim gibi gerçekçi değil.
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,915 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sanki şöyle olduğunu hissettim. Zülfü abiyle kahvemizi aldık yanımıza ve derin bir sohbete koyulduk; hayattan, ülkemizden, aşktan, siyasetten, eğitimden, geçmişten, umutlu geleceğimizden, anlamsız üzüntülerimizden, vs... Öleceğini bilen başka canlı olmamasına karşın insanoğlunun bu gerçeğe rağmen kendini yıpratmasını konuştuk biraz da.Sohbet tadındaydı, ben çok keyif aldım.
Sanat Uzun Hayat Kısa
Sanat Uzun Hayat KısaZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 20105,4bin okunma
Reklam
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
“Sadık Hidayet bir baş dönmesidir” “Hayatta öyle yaralar var ki, ruhu inzivadayken cüzam gibi yer, kemirir” işte bu cümleyle başlar kitabına usta kalem Sadık Hidayet. Aslında bu ilk cümlesi yazarın sonraki anlatacaklarının, kuracak cümlelerinin, ölümcül betimlemelerinin, yazının ve yazarın karamsar ve melankolik bir ruh dünyasının habercisidir.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
Bir Çekiçle Felsefe Nasıl Yapılır (10.07.2016)
Kitabın tam adı, "Putların Alacakaranlığı veya Bir Çekiçle Felsefe Nasıl Yapılır" imiş. Evet, tam da adından anlaşılacağı üzere bir çekiçle, önüne gelen her felsefi akımı, her filozofu parçalamış, yok etmiş Nietzsche. Kısacası ne görmüş, ne geçirmiş, ne öğrenmiş, ne bilmişse o güne dek; her şeyi isyanının bir parçası olarak kullanmış.
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
Reklam
Bi şekilde her şeyi daha gerçekçi kılıyor. Hayat sıkıcı ve anlamsız. Büyük umutlarla başlıyoruz, sonra çuvallıyoruz. Hepimiz bi gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfederiz. Hayatımızın gerçeğini farklı biçimlerde yorumlayacak dolambaçlı düşünceler geliştiririz, bedenimizle büyük şeylere, gerçek şeylere dair kayda değer bi bilgiye uzanmaksızın. Aslında, kısa ve hayal kırıklarıyla dolu bi hayat yaşar, sonra da ölürüz. Kendimizi her şeyin tamamen anlamdan yoksun olmadığına inandırmak için hayatlarımızı bokla doldururuz; kariyerle, ilişkiyle falan. Eroin dürüst bir uyuşturucudur, çünkü bu yanılsamaları sıyırıp atar. Eroin çaktığında iyiysen, kendini ölümsüz hissedersin. Kötüysen zaten var olan sıkıntıyı artırır. Tek dürüst uyuşturucudur. Bilincini değiştirmez. Bi anda çarpar ve gevşetir. Ondan sonra dünyanın sefaletini olduğu gibi görür, kendini buna karşı duyarsızlaştıramazsın.
Sayfa 97
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
111 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
"Bazı yazarlar vardır ki bir kitabıyla kişi üzerinde büyük tesir bırakabilir." İşte bu sözlerle başladım bu kitaba ve kitap bu sözlerin hakkını verdi. Ahlak kavramını temellendiremeyen her ateist gibi Camus 'ta (Kitabın baş kişisi Meursault' ta can bulmuştur. ) Ahlak' ı temellendiremiyor. Ateizm, Varoluşçuluk felsefenin düşünürleri
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
FRANZ KAFKA HİKAYELER
Tapınan’la Söyleşi: Dua eden kıza gönlünü kaptırır ve onu görmek için her akşam kiliseye gider. Tapınanları seyredip gözlemlerken genç bir adam dikkatini çeker. Artık gönlünü kaptırdığı kızdan ziyade rahatsız davranışlarıyla genç adamı izler. Bir gün genç adamı kiliseden yaka paça çıkarır sert bir şekilde sorgular. Her zamanki gibi sarhoş olan
Reklam
Hayat sıkıcı ve anlamsız. Büyük umutlarla başlıyoruz, sonra çuvallıyoruz. Hepimiz bi gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfederiz. Hayatımızın gerçeğini farklı biçimlerde yorumlayacak dolambaçlı düşünceler geliştiririz, bedenimizle büyük şeylere, gerçek şeylere dair kayda değer bi bilgiye uzanmaksızın. Aslında, kısa ve hayal kırıklıklarıyla dolu bi hayat yaşar, sonra da ölürüz.
epub
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Camus’un “Yabancı”’nın kahramanı Meursault ile paylaştığı şey, özellikle duyu organlarından aldığı zevk ve doğa ve çevreyi betimlemesidir. Romanda birçok ifadede bunu okuyabilirsiniz. Başka bir deyişle, Camus’un bu eserinde Kafka ve Dostoyevski’den etkilendiğini görebilirsiniz. Ayrıca sizi çok gizemli bir eser olarak okurken kendisine
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
704 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.