Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Charlie zeka geriliği ile doğmuş bir bireyde. Annesi onun normal cocuklar gibi olmasi için doktorlara götürür. Baskı yapar. Kız kardeşi doğduğunda ise bakim evine gönderir. Buraya gönderilmesini istemeyen Hernan amca ise ona sahip çıkar ve bir fırına yerleştirir. Okuma yazma öğrenmek için gittiği kursta Alice ile tanışır. Alice Charlie yi bir
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,7bin okunma
“İnsanlar aşk için şaşırtıcı şeyler yapıyorlar,” diyorum. “Kitaplar bu tür olağanüstü hikayelerle doludur ve bunlar hayal ürünü değildir, bilirsin. Okurlarına hayat hakkında paha biçilemez dersler veren insanlar vardır.”
Sayfa 30 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Çalışmak
Bazen hayal ediyorum, ilk insanlardan olup tek derdimin aç kalmak olduğunu... Elbette zorlukları vardır fakat sabah 8 akşam 5 olarak deli gibi çalışıp bir avuç parayla yetinmemi söyleyenleri duymak inanın ki daha kötü.
♈️💫💜💙 Çok azımızın kendimize mutlu yıllar dilediğini biliyorum.😍 Arkadaşlarımıza ve ailemize doğum günü dileklerini hızlı bir şekilde göndermemize rağmen, aynısını kendimiz için yapmayı ihmal ediyoruz. Bu gün kendime ağzına kadar mutlulukla dolu bir hayat diliyorum💫💖♈️ Doğum günüm kutlu olsun canım kendim seni çok ama çok seviyorum😍💖 Evet
Bir zamanlar hayal edildigi gibi Asya, Afrika ve Latin Amerika halklarının batili insanın etkisinden önce mutlu, ideal bir hayat sürmeleri gibi bir şey yoktu. Temel bir gerçek olarak vurgulanmasi gereken nokta şudur, herhangi bir ülkenin Sanayi Devrimini ve çağdaşlaşmayı yaşamadan önceki tipik özelligi yoksulluktur
Sayfa 190Kitabı okudu
Eski Dostlar
Unutulmus birer birer, Eski dostlar, eski dostlar. Ne bir selam ne bir haber. Eski dostlar, eski dostlar. Hayal meyal düşler gibi, Ucup giden kuşlar gibi, Yosun tutan taşlar gibi, Eski dostlar, eski dostlar. Unutulmus isimlerde, Bilinmez ki nasıl nerde, Simdi yalnız resimlerde, Eski dostlar, eski dostlar." HAYRİ MUMCU
Reklam
Kısacası, hayat kırıklıklarımız hayal gücümüzü hadım ediyor. Günün sonunda mesai saati, maaş bordrosu, koltuk takımı ve okul servisi taksitleri arasında sıkışıp kalan rutin bir hayata teslim oluyoruz. Çocukluk hayallerimiz içimizde nasırlaşmış ukdelere dönüşüyor. Çoğumuz 35'inde ölüyor, 70'inde gömülüyor! Norman Cousins ne güzel özetlemiş: "Hayatta en büyük kayıp ölüm değildir. En büyük kayıp, biz yaşarken içimizde bir şeyin ölmesidir."
Sayfa 124
Ütopya bize, herhangi birinizin yalnızca on beş yıl önce hayal edebileceğinden çok daha yakınmış. O zamanlar, bunu gelecekte altı yüzyıl sonraya atmıştım. Bugün tek bir yüzyıl içinde bütün bu dehşet üzerimize çökebilecek gibi görünmektedir. Tabii bu arada kendimizi moleküllere ayırmaktan kaçınırsak.
Ben mecbur bir insanım: Yazmaya mecbur, öğrenmeye mecbur, çalışmaya ve hayal gücünü durmadan bilemeye mecbur. Bu hayata dair bir kaydım olsun istiyorsam böyle olmalı. Çünkü varlığımı kanıtlayacağım bu dünyada adının yankısını bırakacağım bildiğim başka hiçbir şey yok elimde. Yoksunluğun diğer adıdır mecburiyet.
Hayat sevinç ve üzüntü, korku ve Umut, Özlem ve hayal kırıklığı gibi zıt kutupları arasında atan bir nabızdır
Reklam
hamdım, yandım, piştim
sonra umursamamayı öğrendim olağan terk edilişleri ve hayal kırıklıklarını hayat dört çizik attı göz altlarıma dört nasihat koydum heybeme, onlarla gömüleceğim doğdum, büyüdüm, yenildim geldim, gördüm, sıkıldım sevdim, sevildim, yalan duydum, dokundum eyvallah...
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Hayat diyalektiktir. Yarat, sonra hayat der ki: yok et. Dünyaya gel ve sonra hayat der ki: öl. Elde et ve sonra hayat der ki: kaybet. Zengin ol ve sonra hayat der ki: fakir ol. Bir zirve ol, egonun Everest‘i ol ve sonra bir egosuzluk uçurumu ol. O zaman her ikisini de bilmiş olursun: hayal ve gerçek, maya ve bırahma.
Sayfa 218Kitabı okudu
592 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Ben kitabı beğendim, sürükleyici ve akışkan bir dili var. Hızlı bir şekilde de bitirdim. Kitabın konusu da farklı ve bence hayatta olabilecek şeylerden bahsediyor. Duyguları o kadar ince ayrıntılarına kadar anlatıyor ki, siz de özellikle ana karakterle birlikte onun duygularını hissedebiliyorsunuz. Aşk, tutku, takıntı, iç hesaplaşmaları,
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841bin okunma
Biraz histerik, bir nevi sara hastası bozuntusuyum; saraya yakalanma şansına nail olmamam anlamında, Eğer hakiki bir hastalğım olsaydı, benim için bir kurtuluş olurdu bu, Ama her zaman içsel olarak paramparça bir halde ve hayat görüşüme zıt olan büyük bir gerginlik içinde yaşamak zorunda kaldım, çünkü kendi dışımda bir çıkış bulamadım. Hayat hakkında karanlık bir anlayışım olmasına rağmen, varoluş için daima büyük bir tutku besledim. Öyle büyük bir tutku ki, tersyüz olarak hayatn inkârına dönüştü, çünkü yaşam iştahımı tatmin etme yolları yoktu elimde. Böylece, demek ki hayal kırıklığına uğramış bir adam değilim; ama çaba fazlasından ötürü içsel gücü kalmamış bir adamım.
"Anlam! Umut bir hayal, anlamsa inşa ettiğin gerçektir."
Sayfa 322 - Anlam mı, umut mu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.